MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ELEKTRİK ELEKTRONİK
MÜHENDİSLİĞİ
İngilizce
Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Fatih Üstüner’e sorduk

Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, deneysel öğrenme ve güçlü iş birlikleriyle öğrencilere geniş kariyer fırsatları sunarken, teknolojinin tüm imkanlarını eğitimde etkin şekilde kullanıyor. Bölümün Başkanı Prof. Dr. Fatih Üstüner, bölümün misyonu, vizyonu ve öğrencilere sunduğu fırsatları anlattı.

İstanbul Ticaret Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatih Üstüner, Elektrik-Elektronik Bölümüne dair sorularımızı cevapladı.

Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümünün programları ve bu programlarının öğrencilere katkıları nelerdir?

Elektrik-Elektronik Mühendisliği en temel bir mühendislik alanından birisi. O açıdan baktığımızda doğa bilimleriyle haşır neşir olmak isteyen öğrenciler için ideal bir meslek olarak karşımıza çıkıyor. Bu kapsamda problemlere çözüm bulmak, mühendislik problemlerine çözüm bulmak elektrik-elektronik mühendisliğinde en temel unsurlardan birisini oluşturuyor.

Fizikle uğraşıyoruz. Dolayısıyla fizikle ilgili bir altyapıya sahip daha doğrusu fizikle hışır neşir olan öğrenciler için Elektrik-Elektronik Mühendisliği en temel mesleklerden birisini oluşturuyor.

Öğrenciler neden Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümünü tercih etmeli?

Elektrik-Elektronik Mühendisliği fizikle alakalı, yani doğa bilimleriyle alakalı bir mühendislik dalı. Dolayısıyla doğayı daha iyi anlamak istiyorsa eğer bir öğrenci, doğayla bütünleşmek istiyorsa, oradaki problemlere çözüm bulmak istiyorsa ve bunu elektrik-elektronik tarafından gerçekleştirmek istiyorsa, Elektrik-Elektronik Mühendisi bu iş için biçilmiş bir kaftan.

İşin tabii mekanik bir tarafı da var. Makine Mühendisleri için de o tarafı daha çok tavsiye ediyoruz. Ama malzeme yapısı, malzemeden elektriği ve manyetizmayı yönlendiren noktaya gidiş aslında Elektrik-Elektronik Mühendisliğini bir anlamda insanların seçmesi için yeterli unsuru oluşturuyor.

Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencileri iş dünyasına nasıl hazırlanıyor?

Öncelikle meslek hayatında karşılaşabilecekleri unsurlara eğitimimizde ağırlık vermeye başladık. Örneğin, temel müfredatımız oldukça matematik ve fizik ağırlıklı şekilde gerçekleşirken gerçek hayatta karşılarına çıkabilecek proje yönetimi, sistem mühendisliği, problem çözebilme ve diğer beceriler açısından onları yetiştirmeye gayret ediyoruz. Bir yeni yön vermeye gayret ediyoruz.

Yani klasik müfredatın sınırlar içinde kalmayıp onlara pratik hayatta karşılaşabilecekleri unsurlar hakkında da bilgilendirmeye çalışıyoruz.

Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümünü İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde okumanın avantajları nedir?

İstanbul Ticaret Üniversitesi’ne genel olarak baktığımızda bölümlerinin oldukça kompakt yapıya sahip olduğunu görüyoruz. Yani örneğin Elektrik-Elektronik Mühendisliğine baktığımızda her dönemdeki mevcudumuz bizim 50 öğrenci civarında. Öğrenci başına düşen öğretim üyesinin en fazla olduğu bölümlerden birisiyiz. Diğer üniversitelerle karşılaştırıldığında da ortaya çıkacak bir netice. Dolayısıyla en temel özelliğimiz o. Onun haricinde üniversitemiz Elektrik-Elektronik Mühendisliğinde %100 burslu okuma imkânımız var. Ayrıca %50 burslu olarak alıyoruz. Hatta bu %50 burs diğer bazı desteklerle beraber İstanbul Ticaret Odamızın verdiği burslarla %70’lere kadar ulaşabiliyor. Bu açılardan önemli bir belki tercih noktası diye düşünüyorum üniversitemizin. Ayrıca fakültemiz şehir içinde oldukça ulaşılabilir bir konumda yer alıyor. O da tercihte rol oynayabileceğine inandığım bir unsur. Ve bizim ileriye dönük yapılanmamız var. Mümkün olduğu kadar deneysel öğrenmeyi derslerimizin içine koymaya çalışıyoruz. Yani bununla ne demek istiyorum? Derslerimiz sadece teorik çerçevede kalmıyor. Derslerimizde öğrencilerimiz gerçek hayatı da tanıma imkanını buluyorlar.

Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Ar-Ge faaliyetleri ve bu faaliyetlerin topluma faydaları nelerdir?

7 öğretim üyemiz var, 6 profesör, 1 doktor öğretim üyemiz var. Öğretim üyelerimizin çok çeşitli alanlarda uzmanlıkları mevcut. Bu kapsamda endüstriye hizmetler veriyoruz. Örneğin, bir öğretim üyemiz haberleşme alanında savunma sanayi projelerinde yer alıyor. Bir başka öğretim üyemiz elektromanyetik uyumluluk alanında ülkemizde otorite olan birisi. O da yine endüstriye bu alanda bilgi birikimini sunuyor. Bir başka öğretim üyemiz elektrik iletimi, dağıtımı, üretimi konusunda duayen bir hocamız. O da yine endüstriye bu alanda katkılar sağlamaya devam ediyor. Buradaki öğretim üyeliğinin yanı sıra. Yine bir hocamız yere nüfuz eden radar konusunda ülkemizdeki önde gelen hocalarımızdan birisi. Yine o da bu konudaki bilgi birikimini genç nesillerle burada paylaşmaya devam ediyor. Bir başka hocamız yenilebilir enerji kaynakları üzerine araştırmalarını sürdürüyor. Dolayısıyla hayatın içindeki tüm bu unsurlarda endüstriye elimizden gelen yardımı yapmaya devam ediyoruz. Tabi bunun etkilerini de zaman zaman bilfiil hissediyoruz.

Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü iş birlikleri ve partnerliklerinin öğrenci ve akademisyenlere faydaları nelerdir?

Öğretim üyelerimizin ve fakültemizin, Mühendislik Fakültemizin çeşitli kurumlarla, aynı zamanda rektörlüğümüzün çeşitli kurumlarla kurduğu çeşitli iş birlikleri mevcut. Aynı zamanda kurumlarımızın uyguladığı bazı ortak programlar var. O programlar da yine bizim için önemli fırsatlar içeriyor. Bu kapsamda ben somut örnekler vererek ilerlemek isterim. Örneğin TÜSAŞ’ın bir Lift Up Programı var. Bu programa aktif olarak Elektrik-Elektronik Mühendisliği olarak öğrencilerimizle beraber iştirak ediyoruz. Her yıl bu programda yer alıyoruz. Onun haricinde TÜBİTAK 2209A ve 2209B lisans destekleme, lisans projeleri destekleme bursları var. Öğrencilerimizi bu burslara almaya yönlendiriyoruz. O konuda teşvik ediyoruz. Bir hocamız IEEE’deki (Institute of Electrical and Electronics Engineers – Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü) dünyanın en büyük teknik meslek örgütüdür. Onun Türkiye bölümünde mesleki koordinatör olarak görev yapıyor. O alanda aktif. TÜBİTAK, BİLGEM, BEDAŞ gibi kurumlarla iş birliği protokollerimiz mevcut. Bu kapsamda kurumlarla olan ilişkimizi mümkün olduğu kadar canlı, diri tutmaya gayret ediyoruz ve bu ilişki alanından öğrencilerimizin de faydalanmasını sağlıyoruz.

Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü eğitimlerinde teknolojinin rolü nedir?

Teknolojinin tüm imkanlarını aslında bir anlamda eğitim, öğretimde kullanmaya çalışıyoruz. Burada ben iki tane önemli teknolojiden özellikle söz etmek istiyorum. Yani hepimizin hayatında belki etkisi olan iki teknolojiden. Birisi internet çağında yaşıyoruz. 20 yıl öncesiyle karşılaştırılamayacak seviyede bir bilgiye erişim söz konusu günümüzde.

Artık bilgiye erişim bir problem olmaktan çıktı. Dolayısıyla internetin aktif olarak öğrencilerimiz tarafından kullanılmasını teşvik ediyoruz. Tabi burada doğru bilgiye, kaliteli bilgiye erişim konusunda öğrencilerimizi destekliyoruz. Ve bu kapsamda da örneğin açık kaynak yazılım, kaliteli yazılım ve donanım öğelerini öğrencilerimizin hizmetine sunmaya çalışıyoruz.

Onun haricinde tabii ikinci bir yıkıcı teknolojik dalga geliyor yapay zekâ ile beraber. Yapay zekanın doğru kullanımı konusunda öğrencilerimizi yönlendirmeye çalışıyoruz. Yapay zekaya, rutin işleri ama entelektüel tarafı hala insanın gerçekleştirebileceği bir dünyanın kapısını öğrencilerimize aralamaya çalışıyoruz.

Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü gelecek hedefleri nelerdir?

Her zaman daha iyi bir eğitim vermeye odaklanmış durumdayız. Yani mevcut verdiğimiz eğitimin kalitesini nasıl arttırabiliriz? Daha iyi nasıl yapabiliriz? Onun peşindeyiz. Bu kapsamda da aslında şöyle söyleyebiliriz.

Deneysel öğrenmenin daha fazla müfredatımızda yer alması konusunda çalışmalar başlattık. Bu kapsamda da yolculuğumuza devam edeceğiz. Deneysel öğrenmeden kastım şu: klasik müfredatlarda içerik oldukça teorik bir şekilde öğrencilerimize aktarılır. Bu teorik içeriğin gerçek hayatla olan bağlantısını kurmada zaman zaman öğrencilerimiz zorluk hissediyor. Biz bunu fark ediyoruz. Bunu biz gençliğimizde de kendi öğrenciliğimizde de açıkçası yaşadık. İşte bu zorluğu ortadan kaldıracak şekilde derslerde uygulamaya dayalı hem gösteriler hem deneysel çalışmalarla zenginleştirmeyi, derslerimizi zenginleştirmeyi hedefledik.

Bu kapsamda yaptığımız pilot çalışmalar var. Bu pilot çalışmaları mümkün olan tüm derslerimize yaygınlaştırarak öğrencilerimizin daha gerçek hayatı teorik bilgilerle şekillendirebilecek şekilde yetişmelerini sağlamaya gayret edeceğiz.