Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Sibkat Kaçtıoğlu’na sorduk

İstanbul Ticaret Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü, İstanbul Ticaret Odası’nın desteği ve güçlü akademik kadrosuyla öğrencilere hem teorik hem de pratik anlamda üst düzeyde eğitim sunarak, onları iş dünyasına hazırlıyor. Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sibkat Kaçtıoğlu, öğrencilerin mezuniyet öncesinde bile iş bulabilme imkânına sahip olduğunu ve bölümün dijital dönüşüm ile Endüstri 4.0’a yönelik eğitim programları sunduğunu vurguladı.

İstanbul Ticaret Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sibkat Kaçtıoğlu, Endüstri Mühendisliği Bölümüne dair sorularımızı cevapladı.

Endüstri Bölümünün Misyonu ve vizyonu nedir?

Endüstri Mühendisinin misyonu ve vizyonu şöyle özetlenebilir. Sanayinin ve işletmelerin ihtiyacı olan analitik düşünceye sahip mühendisler yetiştirmek, araştırma geliştirmek kurumları için de yine Ar-Ge faaliyetlerine yoğunlaşmış kaliteye mühendisler yetiştirmek diye özetleyebiliriz.

Endüstri Mühendisliği Bölümünün Programları ve bu programların öğrencilere katkıları nelerdir?

Endüstri Mühendisliği bölüm olarak fırsatları bol olan bir bölümdür. Yani uygulama alanı, çalışma alanları yelpaze olarak geniştir. Dolayısıyla öğrencilerimizin geniş fırsatlar sunduğu söylenebilir. Halbuki İstanbul ortamında daha mezuniyet gerçekleşmeden öğrencilerimiz genellikle iş bulabilmekte ve çalışabilmektedirler. Onun dışında lisans düzeyinde sadece zaten bizde Endüstri Mühendisliği bölümü var. Program bazında düşündüğümüz zaman lisansüstünde bir de İşletme Mühendisliğiyle ilgili bir yüksek lisans programımız var. Öğrencilerimiz açısından bakıldığında popüleritesi devam eden bir mühendislik alanı olarak görüyoruz. Günümüzde popüleritesini koruyan birkaç mühendislik alanından önde gelenlerden birisi Endüstri Mühendisliğidir. Dolayısıyla öğrenciler rahatlıkla tercih etmekte. Özellikle de yelpazenin genişliğinden dolayı kendi arzu ettikleri ve yetenekleri doğrultusunda seçim yapmaları daha kolay olabilmektedir.

Öğrenciler neden Endüstri Mühendisliğini tercih etmeli?

Öğrenci kararı vermeden önce elbette yeteneklerini tartarak kararını verecektir. Endüstri Mühendisliği çözüm sanatıdır aslına bakarsanız. Yani diğer mühendislikler gibi beceri odaklı demeyelim, sisteme dayalı, sistem odaklı bir mühendislik alanıdır. Dolayısıyla optimizasyonun yani en iyilemenin matematiksel modellerle çalışıldığı dallardan tutunuz, bankacılık alanı gibi, insan kaynakları gibi daha sosyal ağırlıklı alanlara kadar çalışma imkânı vardır. Mühendislik misyonuyla bu birleştiği zaman daha başarı artmaktadır. Öğrencilerimiz eğer yeteneklerini bu alanlarda görüyorlarsa Endüstri Mühendisliğinin seçmeleri kendileri için uygundur.

Endüstri Mühendisliği Bölümü öğrencileri iş dünyasına nasıl hazırlıyor?

Üniversitemiz malum bir vakıf üniversitesi ve vakıf mantığına en uygun üniversiteden bir tanesi bizim İstanbul Ticaret Üniversitesi. Vakıf mantığına yani kar odaklı olmayan mantık demektir bu. En uygun üniversiteden bir tanesidir. Arkamızda bizi destekleyen İstanbul Ticaret Odası gibi bir kurum vardır ve onlar için bu kurum yani üniversitemiz bir anlamda sosyal projedir. Yani sosyal sorumluluk projesi gibi değerlendirilir. Dolayısıyla her türlü desteği sağlamaktadırlar. Bu yönüyle şanslı olduğumuzu düşünebiliriz. İkinci husus da şudur; öğretim üyelerimizin hem tecrübeli hem gençlerde oluşması. Tecrübeli hocalarımızın birikimi, genç hocalarımızın dinamizmiyle birlikte bir araya geldiğinde öğrencilerimizi daha hayata ve günün şartlarına uygun yetiştirebilmekteyiz. Öğrencilerimizin yaptığımız uygulamalı çalışmalara baktığımız zaman; dışarıda bir takım staj imkanları olabilir. Daha okulu bitirmeden uzun süreli staj manasında iş bulmaları ve o işi daha sonra da sürdürmeleri olabilir. Uygulamalı çalışmalarımız ve bilişim teknolojilerine uygun ve tabi dil gereksinimiyle birlikte dil ihtiyacının da üst düzeyde tutulduğu karma bir eğitim. Karmadan kastımız dil yönüyle karma. Bölümümüz %30 İngilizce bir bölümdür. Ana dilde eğitimin önemini biz ön planda tutuyoruz. Dolayısıyla ama bugünün şartlarında bir yabancı dili bilmeden de eğitimin anlamsız olduğu da ortaya herkes arasında çıkıyor ve kabul ediliyor. Dolayısıyla biz bu ikisini birleştiren bir noktada bulunuyoruz. Yüzde 30 İngilizce gibi bir veya İngilizce destekli bir eğitimin yürütüyoruz. Hem ana dilde eğitimin avantajlarını hem de yabancı dili sağladığı kazanımları öğrencilerimize sunabiliyoruz diye düşünebiliriz.

Endüstri Mühendisliği Bölümü Ar-Ge Faaliyetleri ve bu faaliyetlerin topluma faydaları nelerdir?

Araştırma, geliştirme faaliyetleri daha ziyade bir parkımız vardır. Bizim üniversitede ortak olduğu bir İstanbul Teknopark’tır burası. Orada birtakım faaliyetlerimiz olabilmektedir. Ayrıca özellikle dijital dönüşümün çok gündemde olduğu, Endüstri 4.0’ün gündemde olduğu çağımız dünyasında, bilişim teknolojilerine uzak kalmayan bir yaklaşımla çalışıyoruz. Veri analizleri, özellikle yapay zekâ gibi konulara da öğrencilerimizi yönlendiriyoruz. Klasik Endüstri Mühendisliği konularının yanında giderek artan bu hususları da dikkate alacak şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Endüstri Mühendisliği Bölümü iş birlikleri ve partnerliklerinin öğrenci ve akademisyenlere faydaları nelerdir?

Bölümümüzün bir takım partnerlik ve iş birlikleri var tabi. Türkmenistan’da müşterek bir programa bu sene başlayacağız. Uzaktan eğitimle bizim öğrencilerimiz onların öğrencileri bizi dinleyecekler bazı derslerde. Ayrıca daha önce söylediğim İstanbul Teknopark imkânımız var. Orada Kuluçka Merkezi gibi çalışmalarda öğrenci girişimci mühendis yetiştirme amaçlı çalışmalarımız var. Ayrıca bir takım TUSAŞ ve benzeri böyle büyük çaplı kurumlarla da iş birliklerimiz var. Uzun süreli stajlarımız olabiliyor. Kısa dönem stajlarında da yine İstanbul Ticaret Odası’nın ana şemsiyesi altındaki birçok firmadan yararlanabiliyoruz. Bu manada şanslı üniversiteden biri olduğumuzu düşünebiliriz.

Endüstri Mühendisliği Bölümü eğitimlerinde teknolojinin rolü nedir?

Günümüz dünyasından malum artık dijital çağa geçiş sancıları yaşanıyor. Tüm dünyada birtakım sıkıntılar olduğu gibi ülkemizde de var, eğitim sistemlerimizde var, üniversite eğitim sisteminde de var. Bunları en az sancıyla aşabilmek için teknolojiyi içselleştirmek, özümsemek ve hayata ve eğitim sistemimize yansıtmak zorundayız. Bu bilinç ve şuurla çalışıyoruz. Bu manada üniversitemizin tüm imkanlarını ve İstanbul Ticaret Odası’nın sağladığı tüm imkanları öğrencilerimizin lehine kullanmak için elden gelen tüm gayretleri gösteriyoruz.

Endüstri Mühendisliği Bölümü gelecek hedefleri nelerdir?

Günümüzde sistemler ya gelişir ya büyür ya küçülür diye bir söz vardır ya. Bu manada bölümümüzün de elbetteki dijitalleşme konusunda veya dijitalleşmeyle ilgili bazı derslerin programda daha etkili olarak yer alması konusunda çalışmaları olacak. Diğer üniversitelerin, özellikle yurtdışı gelişmiş üniversitelerin, müfredatlarını her sene gözden geçirerek bunlardan kendimize birtakım ilaveler yapmak ve ortalama düzeyi asla gerisinde kalmamak ve akreditasyon konusunda birtakım çalışmalar yapmak üzere çabalarımızı yoğunlaştırmış bulunuyoruz. Türkiye’de MÜDEC denilen mühendislik kalite standardı var. İlgili çalışmalarımız tamamlanmak üzere bu sene başvurduk. Akreditasyon süreçlerini daha da geliştirmek üzere önümüzdeki beş yılda da çalışmalarımızla devam edeceğiz.

Endüstri Mühendisliği Bölümünün En’leri nelerdir?

Bölümümüz 2001 yılında kurulmuş bir bölüm. Dolayısıyla 23 yıllık bir bölüm.. Kuralları, kaideleri belli oturmuş bir bölümdür. Güçlü yön olarak tecrübeli hocalardan kaynaklanan bir kurumsal kimliği ve kurumsal etik kurallarının oldukça sağlıklı bir şekilde uygulandığı, öğrenci-hoca ilişkilerinin ağabey-kardeş veya baba-evlat ilişkileri düzeyinde güçlü olduğu bölümden bahsedebiliriz. Yine bulunduğumuz ekosistem, yani İstanbul Ticaret Odası mensupları ekosistemi içinde bir takım yakaladığımız avantajlar var. Bu arada hoca farkımız diyebileceğimiz, tecrübeli hocalarımız ve genç hocalarımızdır. Bizim şu andaki akademik kadromuzda 5 profesör bulunuyor. Bunların her biri kendi alanlarında temayüz etmiş ülkemizin köklü üniversitelerinden gelmiş hocalarımızdır. Gençlerin de tabii dinamizmi yadsıyamayız. O da ayrı bir üstünlük sağlar. Bu yönüyle sıradan bir üniversiteden ötesinde güçlü destekleri olan bir üniversite olarak düşünülebilir. Bunların hepsi avantaj olarak hanemize yazılabilir diye düşünüyorum.