Bu yıl ikincisi düzenlenen İnsan Sanat ve Teknoloji Sempozyumu (İSTES), sanat, teknoloji ve yabancılaşma ilişkisini farklı disiplinlerden akademisyenlerin katılımıyla masaya yatırdı. Sanat, teknoloji, bireysel yabancılaşma ve bilincin sınırları üzerine yapılan konuşmalarla öne çıkan sempozyumda, bu yıl ilk kez yapay zekâ manifestosu yayınlandı.
İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen İnsan Sanat ve Teknoloji Sempozyumu (İSTES), Sütlüce Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. Akademisyenler ve öğrencilerin katılımıyla düzenlenen sempozyumun teması “Tekno-Sanat, Gerçeklik ve Yabancılaşma” oldu. Teknolojinin sanata, bilince ve topluma etkilerini irdeleyen sempozyum, dört oturumla tamamlandı. Sempozyumda yapay zeka ile tasarlanmış fotoğraflardan oluşan bir sergi de düzenlendi.
YAPAY ZEKÂ MANİFESTOSU
Etkinlikte, bu sene ilk kez hazırlanan yapay zekâ manifestosu yayınlandı. İSTES’in açılışında konuşan Görsel İletişim Tasarımı Bölüm Başkanı ve İSTES Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Rıdvan Şentürk, yapay zekâ manifestosunun yapay zekayı anlamanın temelinde onu üreten aklı ve tarihsel süreci kavramanın önemine vurgu yaptığını belirtti. Ardından sanatçı Bager Akbay, teknolojinin bireyler ve toplum üzerindeki etkilerini ele aldığı konuşmasında, yeniliklerin yalnızca araç olarak değil, toplumsal fayda sağlayacak bir çerçevede değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Akbay, Yapay zeka tartışmalarına, “İnsanlar yapay zekadan ne isteyeceklerini ne kadar biliyor?” sorusuyla katıldı.
TEKNOLOJİNİN SANATA ETKİSİ
İlk oturumda Doç. Dr. Serdar Dardar, Prof. Dr. Merve Güven Özkerim ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Arş. Gör. Özge Kalyoncu Fırat, sanat ve teknolojinin kesişiminde insan ifadesi ve yaratıcılığın yeniden şekillenmesini üzerine sunum gerçekleştirdiler. Sanatçıların yaratıcı süreçlerinde yapay zekanın etkisini ele alan konuşmacılar, robot sanatçılar ve optimizasyon eğilimlerinin sanatsal anlam derinliği üzerindeki etkilerine değindi.
DİJİTAL TASARIM, AKILLI ŞEHİRLER VE POST-DİJİTAL DÖNÜŞÜM
Günün ikinci oturumu, Dr. Öğr. Üyesi Emin Albayrak’ın moderatörlüğünde gerçekleştirildi. İlk konuşmacı Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Arş. Gör. Sinem Ünal Gerdan, “Yapay Zeka Destekli Tipografi: Adobe Firefly ile Dijital Tasarımda Yaratıcılığın Yeniden Şekillendirilmesi” başlıklı konuşmasında Adobe Firefly gibi yapay zekâ destekli araçların tipografi ve dijital tasarımdaki yaratıcı süreçlere katkısını ele alarak, bu tür araçların hız ve verimlilik sağladığını ancak özgün sanat üretimi için insan müdahalesinin hâlâ önemini koruduğunu belirtti. Oturumun ikinci konuşmacısı, Fenerbahçe Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Hazal Şentürk, akıllı şehirlerde gürültü yönetiminin önemini vurguladı ve yapay zekâ ile sensör teknolojilerinin bu alandaki kullanımlarına dair örnekler sundu. Oturumun son konuşmacısı Gebze Teknik Üniversitesi’nden Arş. Gör. Gizem Arslan, “Bir Simülakr Evreni Olarak Post-Dijital Temsilde Sinematografik Mekan Anlatısının Dönüşümü” başlıklı konuşmasında, post-dijital çağda mimari temsilin fiziksel bir mekanın kopyalanmasından öteye geçerek, kullanıcıların etkileşimde bulunduğu dinamik ve sinematografik bir yapıya dönüştüğünü anlattı.
TOPLUMSAL NORMLAR, CEZA VE YABANCILAŞMA
İkinci gün oturumlarında, hukuk, ceza kavramı ve yabancılaşma perspektifinde teknolojinin bireyler üzerindeki etkileri tartışıldı. Doç Dr. Gökçe Çataloluk, Arş. Gör. Metehan Hepvar ve Doç. Dr. Derya Deniz, dijital çağda normatif beklentilerin değişimi, bireyselleşen ceza kavramı ve adli psikoloji perspektifinden yabancılaşmanın ele alındığı konuşmalar yaptı. Özellikle ceza hukukunda bireylerin topluma entegrasyonu için kullanılan yöntemlerin yabancılaşmayı nasıl etkilediği vurgulandı.
AŞK, İLİŞKİLER VE YAPAY ZEKÂ
Son oturum, Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Rıdvan Şentürk’ün moderatörlüğünde gerçekleşti. İlk konuşmacı Dr. Öğr. Üyesi Melike İlerisoy, “Aşkın ve İlişkilerin Değişen Doğası” başlıklı sunumunda, modern flört uygulamaları ve sosyal medyanın insan ilişkilerine etkilerini ele aldı. Dr. Öğr. Üyesi İlerisoy, hızlı ve geçici ilişkilerin arttığına, ancak bu ilişkilerde güven ve adanmışlık eksikliğinin yalnızlaşmayı tetiklediğine dikkat çekti. Ardından, Alpaslan Türkeş Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Erkut Tekeli, “Veri Bağlamında Gerçeklik Algısı ve Yapay Zeka” başlıklı konuşmasında, simülasyon teorisi ve dijital fizik yaklaşımlarını değerlendirerek, veri ve yapay zekanın gerçeklik algısı üzerindeki derin etkilerini irdeledi. Dr. Öğr. Üyesi Tekeli, bu perspektiflerin bilim ve teknoloji alanında önemli araştırma alanları açabileceğini vurguladı. Dr. Öğr. Üyesi Zekeriya Kökrek, ‘Yapay Görünümlü Doğal Zeka: İnsanın Kendi ve Bilgisi’ başlıklı konuşmasında, yapay zekânın insan psikolojisi ve yabancılaşma kavramlarıyla ilişkisini sibernetik perspektiften ele aldı.
SİNİR SİSTEMİ VE BİLİŞSEL EVRİM: YAPAY ZEKÂ İLE UZAKLAŞAN İNSAN
Sempozyumun kapanış konuşmacısı Prof. Dr. Numan Konuk, sinir sistemi gelişimini yapay zeka ile zihinsel yabancılaşma açısından bir analoji olarak ele aldı. Prof. Dr. Konuk, yapay zekânın insan bilincindeki duygu, dürtü ve düşünce yapısını dönüştürerek bambaşka bir bilişsel evrime yol açabileceğini belirtti.
Sergideki fotoğraflar Doç. Dr. Gözde Sunal, Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Emin Albayrak ve Öğr. Gör. Alp Eren Erbay tarafından, gelişmiş yapay zekâ araçları Midjourney ve Adobe Firefly kullanılarak üretildi. “Kontrast” teması etrafında şekillenen bu eserler, renk, şekil ve anlam zıtlıklarıyla izleyicilere çarpıcı bir görsel deneyim sunmayı amaçlıyor.
Etkinliğin sonunda, soru-cevap bölümünde katılımcıların soruları yanıtlandı ve katılım sertifikaları dijital olarak adreslerine gönderildi. Sempozyumun bildiri kitapçığı 2025 yılında yayınlanması planlanıyor.