İLETİŞİM FAKÜLTESİ HALKLA İLİŞKİLER VE REKLAMCILIK
Anasayfa

Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Nurettin Güz’e sorduk

Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü, teknolojik yeniliklere ayak uyduran eğitim programı ile geleceğin iletişim uzmanlarını yetiştiriyor. Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nurettin Güz, Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümüne dair sorularımızı cevapladı.

Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümünün misyonu ve vizyonu nedir?

Bölümümüz iletişim alanıyla ilgili eğitim veren kurumlardan bir tanesi. İletişim eğitimiyle ilgili olarak yaklaşık üç çeyrek asra yakın bir geçmişi var. Bu çerçevede Halkla İlişkiler ve Reklamcılık önemli bölümlerden bir tanesi, ana bölümlerden bir tanesi. Halkla ilişkiler ve reklamcılık alanına bizim öğrencilerimizi hazır hale getirmek, o çerçevede öğrencilerimizi eğitmek, teorik ve uygulamaları alanlarda öğrencilerimizi donanma kılmak, vizyon olarak da 21. yüzyıl her şeyin yaşandığı, hızlı değiştiği bir dönem. Öğrencilerimizi geleceğe yönelik olarak hazırlamak. Malumunuz enformasyon çağını yaşıyoruz. Enformasyon çağında küresel boyutlu olarak toplumlar bireyselleşiyor, kurumlar çoğalıyor. Birey olarak birçok ihtiyaçlarımız var. Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü bu anlamda önemli bir boşluğu dolduracak. Bizim öğrencilerimizi buna yönelik olarak yetiştirmeyi planlıyoruz.

Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümünün programları ve bu programların öğrencilere katkıları nelerdir?

Aslında iletişim eğitimi olarak baktığımız zaman iletişim eğitimi Türkiye’de ve dünyada hem teorik hem uygulamalı eğitim olarak dikkati bizi çeker. Yani sektörle, fakülteler, akademik dünyanın bir araya gelmesi önemli. Geçmişten beri hep şikâyet eden konu bu. Bizim amacımız bölüm olarak, bir teorik olarak iyi bir biçimde öğrencilerimizi bilgili kılmak, eğitmek. İki, uygulamalı alanlarıyla öğrencilerimizi sektöre hazırlamak. Buna yönelik olarak planlıyoruz, düşünüyoruz. Yani fakültemizin altyapısı uygun. Hakikaten İstanbul Ticaret Üniversitesi özellikleriyle iletişim alanında, içinde bulunduğumuz stüdyoda dahil çok güzel imkanlar sunuyor öğrencilere. Ben farklı fakültelerde görev yaptım. Televizyonlar kurduk, radyolar falan da kurduk. Ama İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin elindeki imkanların hiçbir üniversitede olmadığını söylesem çok abartılı davranmış olmam. Bu da bizim gücümüz, bu da bizim büyüklüğümüz, bu da bizim önceliğimiz. Özellikle öğrenci arasından gerçekten önemli. Yani geldikleri zaman görecekleri arkadaşlarımız. Bu noktada biz iletişim eğitimi verirken hep uygulamanın noktasında sıkıntı çektik. Alan yok, sektöre gönderdiğiniz zaman öğrencileriniz zaman zaman sorunlarla karşılaşabiliyor ama fakülte olarak, bölüm olarak biz kendi içimizde bu sorunları, bu problemleri çözebiliyoruz, uygulama yaptırabiliyoruz. Bu çok önemli bir konu.

Öğrenciler neden Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümünü tercih etmeli?

Küreselleşen dünyada tabii bu ulusal sınırlar kalktı öğrenciler özellikle gençler arasındaki ülkeler arasında bir hareketlik sağlanıyor. Sektörler değişiyor. Yeni meslekler geliyor. Ama şunun altını çizmek gerekir ki iletişim eğitimi önemini artırarak devam ediyor. Yani biz 20. yüzyılda bu gazeteler, radyo, televizyon, halkla ilişkiler, reklam falan derken 21. yüzyılda malumunuz yeni medya, dijital ortamlar aldı başını götürdü. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz dünyada sektör şunu istiyor; bir, kurumsal olarak halkla ilişkilere olan ihtiyaç son derece arttı. İki, reklam malumunuz tek boyutlu hale gelen dünyada ticaret, uluslararası ticaret reklamsız olmaz. Reklam bu işin önemli parçalarından bir tanesi ki çağımızla ilgili bir diğer unsur artık bu halkla ilişkiler alanıyla ilgili olarak bireyler danışmanlık alıyor. Örneğin, eğer kamuoyunda popülerseniz, ekonomik gücünüz iyiyse, ya da ben de topluma kendimi tanıtmak istiyorum diyorsanız mutlaka ne yapıyorsunuz? Bir iletişim danışmanına ihtiyaç duyuyorsunuz. Bu noktada gerçekten iletişim alanı ve özellikle halkla ilişkiler ve reklam alanı son derece önemli, popüler. Geleceğin mesleklerini sayarlar zaman zaman farklı kurumlar. Geleceğin meslekleri içerisinde halkla ilişkiler ve reklam alanı gerçekten önemli. Önü açık, yani bazı meslekler mesela yok olma ya da azalıyor ama halkla ilişkiler ve reklam alanıyla ilgili olarak azalma diye bir artış söz konusu oluyor.

Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü öğrencileri iş dünyasına nasıl hazırlanıyor?

Yükseköğretimde hangi alanda olursa olsun bir akademik eğitim önemli. Akademik olarak güçlüyseniz bir sıfır önde başlarsınız mücadeleye. İki, alana göre eğer uygulamalı bir alanda eğitim alıyorsanız, veriyorsanız o uygulama alanını öğrencinize açmanız gerekiyor. Şimdi yıllardan beri biz biliyoruz ki uygulama alanı, iletişim alanının uygulama alanı neresidir? Sektördür, biz buna yönelik olarak İstanbul malumunuz dünyanın göz bebeği bir şehir. Nüfus potansiyeli fazla. Medya kuruluşlarının büyük bir bölümü burada. Ticaretin büyük bir bölümü burada. Dolayısıyla iletişim alanında eğitim alan öğrenciler için uygulama fırsatları açısından son derece önemli bu durum. Biz Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü olarak, İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin bir bölümü olarak; bir, bu noktada sektörle iş birliklerimiz var. Yani öğrencilerimizi alanda uygulamalı eğitime, staja gönderiyoruz. Burada İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin bir avantajı var. Belki diğer üniversiteler kıskanacak ama İstanbul Ticaret Odası 700 bin üyeyle dünyanın en büyük sivil toplum örgütlerinden bir tanesi. Biz de onun üniversitesiyiz. Dolayısıyla bizim uygulamalı alanlar olarak, staj olarak, diğer alanlar olarak büyük bir avantajımız var. Öğrencilerimizin yetiştirilmesi için bu son derece önemli. İki, burada İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin sağladığı imkanlar çok yoğun. Eğer öğrencimiz mesela stajı üniversitemizle yapmak istiyorsa biz diyoruz ki hay hay buyurun bizim buradaki uygulamalı birimlerimizle öğrencilerimize staj yaptırıyoruz. Bu bizim için büyük bir avantaj. Uygulama alanları arasından bir sorunumuz yok. Artımız var, fazlamız var. Bunun da altını çizmekte yararlar.

Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümünü İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde okumanın avantajları nedir?

Türkiye’de sayıları 80’e varan İletişim Fakültesi var. Her biri akademik eğitim veriyorlar. İletişim eğitiminin 1950’li yıllarda başladığını düşünecek olursak bugüne kadar geçen süre içerisinde birçok fakülte kuruldu. Farklı bölümler olarak eğitim veriyorlar. Ama burada iletişim eğitimiyle ilgili olarak neyi verirsiniz? Bir, akademik kadronuz. İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi, Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü olarak akademik kadromuz iyi. Alanda yetişmiş uzman arkadaşlarımız var. Bu noktada işin felsefesini öğretiyorlar, işin teorik boyutunu öğretiyorlar. Bu bizi güçlü kılıyor diğerlerine, nazaran. İki, iletişim eğitiminin uygulama alanı önemli ki 80 civarında olan bu fakülte sayısına baktığınız zamanki bazıları öğrenci almıyor. Bu noktada uygulama alanı yaratabilen kaç fakülte var?
Eğer iletişim eğitimini uygulamalı olarak almak istiyorsanız İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümünü mutlaka tercih etmeniz gerekir diye düşünüyorum. Niye? Mutlaka teorik eğitimi diğer üniversitelerimize veriyor ama uygulama noktasında biz diğerlerinden fazlayız. Akademik kadrimiz son derece güçlü. Bu noktada öğrencimizi iyi bir biçimde yetiştireceğiz, yetiştiriyoruz diyebiliyoruz.

Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Ar-Ge Faaliyetleri ve bu faaliyetlerin topluma faydaları nelerdir?

Akademik olarak iletişim eğitimi sürekli olarak gelişiyor. Akademik dünyaya ilişki olarak, malumunuz üniversitelerin sıralaması var, eğitim öğretimin yanında araştırmalar var, projeler var, makaleler var, diğer yayınlar var. Bu noktada arkadaşlarımız gerçekten güzel çalışmalarla eserler ortaya koyuyorlar. Sektörle ilgili olarak da yine bu noktada geleceği okuyan bir fakülteyiz, üniversiteyiz. Eğitim-öğretim programımızdan öğrencimizin alacağı donanıma kadar sadece 2024’ün Türkiye’sinin dünyasını değil, 2030’lu, 2040’lu yıllarda dünya nereye gidiyor, iletişim alanı nasıl olur, Halkla İlişkiler ve Reklamcılık alanı ne diye evrilir, bunları dikkate alıyoruz. Bu noktada eğitim programımızı da bu çerçevede düzenledik, düzenliyoruz. Bu noktada bizim avantajlı olduğumuzu, diğerlerinden farklı olduğumuzu düşünüyorum. Bu çerçevede fakültemiz tercih edilecek, bölümümüz tercih edilecek bölümlerin başına geliyoruz.

Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü iş birlikleri ve partnerliklerinin öğrenci ve akademisyenlere faydaları nelerdir?

İş birliği olarak İstanbul’dayız, sektörle iç içeyiz. Bir bunun altına çıkmakta yarar var. Stajı olsun, diğer araştırma imkanları olsun, sektörle yakın bir iletişimimiz var. Bu bizi avantajlı kılıyor. İki İstanbul Ticari Odası’nın bir vakfı malumunuz, İstanbul Ticari Üniversitesi. Dolayısıyla odayla üniversitenin iş birliği var. Bu çerçevede herhalde 700 bin üyesi olan bir sivil toplum örgütü ile bir üniversitenin iş birliği halinde olması, o sivil toplum örgütünün dolaylı olsa üniversitesinin olması bizi çok donanımlı kılıyor. Yani sektörde ulaşamayacağımız bir alan yok. Büyük kurumlar, büyük şirketler dahil. Yani öğrencilerimiz istediği zaman biz oralara staja gönderiyoruz. Uygulama imkanları olduğu zaman onlardan destek alıyoruz. Zaten fakültenin eğitimine baktığımız zaman hani uygulamalı eğitim olarak sadece staj olarak ya da araştırma olarak görmemek gerekiyor. Sektörden alanında uzman olan insanları da fakültemize getiriyoruz. Dersler, konferanslar ya da söyleşiler yaptırıyoruz. Bu da öğrencilerimizi donanımlı kılıyor.

Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü eğitimlerinde teknolojinin rolü nedir?

Teknoloji insanın başını döndürecek bir biçimde hızla ilerliyor. Dönüşüm, değişim, küresel boyutlu olarak farklı sektörler tartışıyor, farklı alanlar tartışıyor ama en çok iletişimciler olarak biz tartışıyoruz. Yaklaşık çeyrek, yaklaşık yarım asırlık dönemde çok farklı bir konuya, alana evrildik. Şimdi teknoloji dediğiniz zaman o geleneksel yapı bir kenara itildi ki teknolojik gelişmelerden malumunuz en çok, en hızlı, en kısa sürede teknolojiyi kullanan alan iletişim alanıdır. Dolayısıyla bu noktada teknoloji nereye gidiyor? 2024’ün dünyasında, Türkiye’sinde teknoloji nerede? Bunu biliyoruz. Teknolojik araç gereçleri öğrencilerimize sunuyoruz, kullanıyoruz bu noktada. Tabii durmayacak. Sanal alem ilerliyor. Teknolojinin insan hayatına, toplum hayatına getirdiği birtakım yenilikler var. Bu yeniliklere göre öğrencinizi hazırlamanız gerekiyor. Öğrencilerimize sordum. Dedim ki, son sınıftaki öğrenciler bize, ”Ne yapıyorsun arkadaşlar?” falan. ”Yaklaşık %70-80’i çalışıyorsun hocam.” dediler. “Ne iş yapıyorsunuz?” dedim. Büyük bölümü dediler ki, ”Sosyal medya danışmanlığı yapıyorum.” dediler. 10-15 yıl önce Türkiye’de deseniz ki sosyal medya danışmanıyım. Öyle bir sektör mü, meslek mi var? Derler. Evet, öyle bir sektör oluştu, meslek oluştu. Niye anlattım bunu? Biz çağı yakalayan bir fakülteyiz, üniversiteyiz, bölümüz. Yani bu anlattığım örnek de gösteriyor ki öğrencilerimizi iyi yetiştirdiğimiz için öğrencilerimiz böyle bir alanda faaliyet gösteriyorlar, iş buluyorlar, sektöre geçebiliyorlar.

Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümünün gelecek hedefleri nelerdir?

Dünyada ve Türkiye’de iletişim eğitimi geleneksel medyaya göre örgütlenmiş durumda. Ama biz biliyoruz ki 21. yüzyılla birlikte özellikle 2010’lardan sonra, özellikle 2015’lerden sonra iletişim alanı yeni bir yapıya geçti. Ne yapı? Dijital ortam. Kurumsalın ötesinde bireysel ve gruplar olarak farklı bir alana geçti. Mesela 10-15 yıl önce iletişim alanında küresel boyutlu olarak eğitim, öğretim verenlerin aklına gelmeyen bir olay. Nedir konu? Yeni medya ya da sosyal medya dediğimiz kavram. Bugün sosyal medya, sosyal ağlar kurumsal medyanın tahtını sarsıyor ve onu geçmiş durumda. Ne yapmamız gerekiyor? Türkiye olarak, Türkiye’deki ilişki fakülteler olarak söylüyorum. Bu yeni yapıya ayak uydurmamız gerekiyor. Ve fakülteler, diğer fakülteler de biliyoruz. Bu noktada ne yazık ki çağı yakalayabilen fakülte yok denilecek kadar az. İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi fakülte boyutlu olarak ve yine halkla ilişkiler ve reklamcılık boyutlu olarak ders programımızı buna göre düzenledik. Bu bizi avantajlı kılacak. Bu yönüyle de fakültemiz, bölümümüz inanıyorum ki diğer iletişim fakültelerine örnek olacaktır. Bunun da altını çizmekte yarar var.

BÖLÜM HABERLERİ
BÖLÜM ETKİNLİKLERİ
MEZUN YORUMLARI
Melike Saraçaydın Duyar
8 Bitiz Dijital Reklam Ajansı - Sosyal Medya Uzmanı
Ben Melike Saraçaydın Duyar, İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü 2016 Lisans ve ardından 2020 yılı Tezli Halkla İlişkiler Yüksek Lisans programından mezun oldum. Bu eğitim sürecimi her açıdan çok verimli geçirdim. Gerek iletişim uygulamaları gerekse okul kulüplerinde aktif görevler alarak okulumuzun sağladığı imkanlardan yararlandım. Şuanda bir medya ajansında sosyal medya uzmanı olarak çalışmaktayım. Hem kurumsal hayatı deneyimledim hem de ajans sektöründe aktif bir çalışma hayatım oldu. Eğitim hayatım boyunca öğrendiğim teorik bilgiler, aktif kulüp çalışmalarım, medya atölyesinde deneyimlediğim çalışma alanları iş hayatımı çok olumlu etkiledi. İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde eğitim aldığım için kendimi şanslı hissediyorum. Eğitim hayatı devam eden öğrencilerimizin okulun sağladığı hem eğitim anlamında hem de sosyal aktivitelerdeki tüm etkinlikleri değerlendirmelerini öneririm.
Ayşenur Kavasçinay
Ayşenur Kavasçinay (2019), Neva Sigorta - Yönetici
2015 yılında İstanbul Ticaret Üniversitesi, Medya ve İletişim bölümünü stüdyosunu gördükten sonra tercih ettim. Bir televizyon stüdyosundan farkı olmayan stüdyosu lisans süresince en çok vakit geçirdiğimiz, kendimizi geliştirme imkanını pratik yaparak kazanmamızı sağlayan yer oldu. Bu süreçte bizi içerikler üretmemiz için teşvik eden Nurullah hocamız ve Kadir hocamızın üzerimizde emeği çoktur. Daha çok teorik eğitimlerimizi aldığımız hocalarımız Zeliha hoca ve Oya hoca da alanlarında çok başarılı ve öğrencilerini destekleyen akademisyenlerdir. Danışman hocalar öğrencileri ile yakından ilgileniyor, danışman hocam Berk hoca ve tez danışmanım Ayşegül hoca da daima teşvik edici ve yol gösterici olmuşlardır. Tüm bunların yanı sıra MAC atölyeleri, fotoğraf stüdyoları ve medya atölyesi de pratik eğitimimiz gelişmesindeki önemli etkenlerdendir. Mezun olduktan sonra birçok iş deneyim istiyor ve okulda ürettiğimiz içerikler ise portfolyomuza ekleyebileceğimiz çok değerli işler haline geliyor. Öte yandan öğrenci toplulukları birçok alanda eğitimleri okulumuza getirerek eğitim/katılım sertifikaları almamızı sağlayarak gelişimimize katkıda bulunmuştur. Bugün ise okulumdan ve hocalarımdan kopamadığım içim yüksek lisansıma da İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde devam etmekteyim.
İhsan Bıyıkbeyi
Medya ve İletişim Lisans Programı (2006), Ada Karaköy Hotel - CEO
Her şeyden önce, İstanbul Ticaret Üniveresitesi’nin ilk mezunlarından biri olma ayrıcalığını yaşıyorum, benim için ilk olmak önemlidir ve bunu her yerde gururla belirtebilmek. Klişe olacak ama gerçekten hayatımın en güzel dört senesini Üniversitemde geçirdim. Okulda ilk günümde tanıdığım kimse yoktu fakat dört sene içerisinde kantinden, katıldığım derslere kadar girdiğim her ortamdan kıymetli arkadaşlıklar edinerek çıktım. Bunun çok değerli olduğunu düşünüyorum. Gelgelelim bölümümü nasıl seçtiğime; Lisede okurken medya ve iletişim alanına ilgi duyduğumu fark ettim. Burada geçirdiğim üç sene boyunca dersler dışında medya ve iletişimle ilgilendim. Küçüklüğümden beri hafta sonları kahvaltıdan sonra babamla yaptığımız ilk şey gazete okumaktı. İçten içe medya ile ilgili olduğumun her zaman farkındaydım ama nedense bir türlü bu yönde somut bir adım atmamıştım. Babam sayesinde bu ilgime eğilmeye başladım, lisede sanat kulübüne yöneldim ve orada edebiyat öğretmenimizin desteğiyle okul gazetesinde çevre ve sanat haberleri yazmaya başladım, tabiki amatör olarak, fark ettim ki beni yazmak ve bu alanda üretmek hem rahatlatıyor hem de çok mutlu ediyor. Aslında Ticaret Üniversitesi’ne gelmem tesadüfler sonucunda gerçekleşti. Yeni bir Üniversite olması sebebiyle tercih edip etmeme konusunda çelişkilerim olmadı değil, fakat; verdikleri eğitimin teknolojik gelişmelere paralel olmasının yanı sıra kültür ve sanat faaliyetleri ile küresel ölçekte araştırma yapabilme imkânlarının çeşitliliği gibi sayısız fırsatları sunması nedeniyle ilk tercihim İstanbul Ticaret Üniversitesi oldu. Okuldaki ilk senemde Fikir ve Sanat Kulübüne üye oldum bazı makaleleri inceleyerek çevre ve sanat haberleri yazdım.  Dünyaya bakış açımı bu Kulüp oldukça değiştirdi. Sonraki yıl ise işi daha büyüterek aile şirketimizin kurumsal iletişim biriminde yazı işleri sorumluluğu ve editörlük gibi çeşitli görevler üstlendim. İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin bana verdiği destek ve referanslarla üçüncü sınıfın yazında medyanın TV tarafını görmek için çeşitli medya kuruluşlarında staj yaptım. Burada çalışmak benim için üniversite hayatımın en önemli deneyimlerinden biriydi. Şu an… Günümüzde Laleli Gönen Hotel ve Ada Karaköy Hotel’de CEO’luk pozisyonunda çalışıyor ve Türkiye’nin ileri gelen STK’larında yönetim kurulu üyeliklerim bulunuyor. Hala bazı yayın organlarında görsel ve işitsel olarak aktifim; fırsat buldukça da bazı yerel dergilerin köşe yazarlarına sektörle alakalı destek vermeye çalışıyorum. Bugüne kadar kendime olan özgüvenimi ve iş hayatımda ki yönlerimi keşfetmem de Türkiye’nin en büyük ve köklü Üniversitelerinden biri olan İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin bana verdiği  katkı yadsınamaz. İyi ki bu ailenin bir parçası olmuşum.    
Aybike Kaçalin Meteoğlu
Medya ve İletişim Lisans Programı (2011), Influencer - @aybikemmteoglu
2006-2011 yılları arasında İstanbul Ticaret Üniversitesi, Medya ve İletişim Sistemleri bölümünde eğitim gördüm. Üniversiteye girmeden önce yaptığım araştırmalar bölümde okurken beni hiç yanıltmadı. Mesleki hayatıma kattıkları ve ileri görüşlü eğitimi beni hayalini kuramadığım tecrübelere sürükledi. Ben okurken henüz adı bile olmayan sosyal medya hayatına, dijital haberciliğe, yeni nesil haberleşmeye bizi hazırladı. Aynı zamanda okulda okurken bize çalışma imkanları, staj imkanları sundu. Ben hem bölümde okuyor, hem öğrenci asistanlığı yapıyor, hem de İstanbul Ticaret Odasının organizasyonlarında kendimi geliştirme imkanı buluyordum. Ayrıca gerek öğretmenlerimizle gerek okulumuzun hazırladığı olanaklarla okul dışında da her gün mesleki hayata dair biraz daha bilgi ediniyordum. Mezun olduğumda işim hazırdı. Ayrıca ben okurken henüz meslek olmayan ama yaptığım influencerlık için tek kaynağın okulumda gördüklerim olduğunu söylemeden de geçemeyeceğim. Bir süre ara verdiğim işime üç çocuğumu büyüttükten sonra dönmek için can atıyorum. Kim bilir belki de üniversitede yeniden karşılaşabiliriz. İstanbul Ticaret Üniversitesinde okumak bir ayrıcalıktır.
Didem Başaran Caner
Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Lisans Programı (2017), Trendyol - İnsan Kaynakları Uzmanı
Ben Didem Başaran Caner, 2017 Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Lisans ve ardından 2019 yılı İnsan Kaynakları Yöneticiliği Yüksek Lisans programından mezun oldum. Bu 6 yıllık serüveni her açıdan çok verimli geçirdim. Okulumuzu diğer üniversitelerden ayıran en önemli fark öğretim üyelerinin biz öğrencilerle arasındaki yakın iletişimdi. Her zaman kapıları bizlere açıktı hiçbir zaman ulaşılmaz olmadılar aksine beraber oturup kahve içecek, sorularımıza daima cevap alabileceğimiz bir yakınlığımız oldu. Bunun dışında esnek seçmeli ders programı, farklı disiplinlerden dersler alarak bizlerin gelişimine çok fazla olanak sağlıyordu. Aynı şekilde iş hayatına adım atmamızda da oldukça etkili olan Kariyer Merkezimiz vardı. CV hazırlama, staj bulma, kariyer şekillendirme noktasında oldukça destek görüp fayda sağladık diyebilirim. Ben bugün hedeflediğim yolun önemli bir noktasındayım. Bu yolda ilerlerken geriye dönüp baktığımda, Üniversitemizdeki 6 yıllık öğrencilik hayatımın her dakikasını, bugün gibi daima güzelliklerle hatırlayacağımdan eminim.  
Nazlıhan Topaloğlu
Görsel İletişim Tasarımı Lisans Programı (2018), Quickly Yazılım ve Kurumsal Hizmetler - Art Director
2018 yılı İletişim Fakültesi, Görsel İletişim Tasarımı bölümü mezunuyum. İstanbul Ticaret Üniversitesinin bana kattığı birçok şey var ama benim için en önemlisi hocalarımızla aramızda olan samimiyet, arkadaşlık ilişkisidir. Bir hocanın yapabileceği en güzel şeyi onlar yaptı. Stresli günlerimizde, sınav zamanlarımızda bizleri rahatlattılar hayatımızla ilgili vermemiz gereken kararlarda bile bize hep yol gösterdiler. Özellikle canım Zafer Hocam harika bir insan, arkadaş, hocadır. İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin İletişim Fakültesine kattığı imkânlar çok fazlaydı. Özellikle diğer birkaç üniversite ile kıyaslayınca gözle görülür durumdaydı. Stüdyolarımızda rahatça çekimler yapabildik ve dışarıda çekmemiz gereken video veya fotoğraf için stüdyodan malzemeler kiralayabiliyorduk. Radyo bölümünde stüdyoda stajyerlik yapan bir arkadaşım bile vardı. Kütüphaneyi sınırsız bir şekilde kullanıyorduk. Vize ve final öncelerinde kütüphanede günlerce ders çalışıp veya kurgu yapıp sabahlıyorduk çünkü kütüphanenin bize sağladığı imkânlar çoktu. Kitap çeşitliliğinde zaten bahsetmiyorum sınırsızdı. 2018 yılında mezun oldum. Ben zaten üniversite de okurken 3. Sınıftan itibaren Türkiye’nin en iyi kanalında uzun dönem stajyerlik yaptım. Okulda öğrendiğim bilgilerimi stajyerlik yaparak kendimi daha da geliştirdim daha sonrasında bir hocamın yönlendirmesiyle İrlanda’ya eğitim almaya gittim ve kısa bir süre İrlanda’da reklam ajansında stajyerlik yaptım. Türkiye’ye döndüğümde ise iyi bir Reklam Ajansında Grafik tasarım alanında çalışma hayatıma devam ettim. İş hayatına stajyerlikten itibaren adım attığımda tasarım programlarını rahatça kullanabiliyordum çünkü derslerimizde tasarım programlarını kullanıyorduk ve sınavlarımız çoğunlukla uygulamalı oluyordu. Sınavlar uygulamalı olacağı için bol bol pratik yapıp çalışıyorduk bu sayede iş hayatında bir adım daha öndeydik. Stajyerlikte de öğrendiklerimizi ispat edip bilgimize bilgi kattıktan sonra stajyerlik sonrası işe giriş ve iş hayatım daha kolay geçti. Takıldığım, yorulduğum, zorlandığım yerler zaman zaman oluyordu ancak işin içinden çıkamadığım zamanlarda görüştüğüm hocamı arayıp bilgi bile alıyordum nasıl yapabilirim, nasıl olur vs diye sorular soruyordum. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini çekmediler ne zaman arasam, bilgi istesem ulaşabildim. Açıkçası ben çok tembel, çalışmayan, disiplinsiz bir lise öğrencisiydim. Lisede sınıfta bile kalmıştım. Üniversiteye ilk girdiğimde burssuz ücretli olarak girmiştim ailemin benden çok bir beklentisi yoktu. Üniversitenin ilk gününden eğitimli, donanımlı hocalarımızı ve uygulamalı eğlenceli dersleri de görünce tamam dedim bu okul diye emin oldum. O kadar çok sevmiştim ki 1. Sınıfın ikinci döneminden sonra başarı bursu elde etmiştim ve koskoca 4 seneyi Görsel İletişim Tasarım bölümü üçüncülük ile bitirdim. İstanbul Ticaret Odası destekli olduğumuz için oraya gidip İbrahim Çağlar ile görüşmek istemiştim, randevusuz gitmiştim beni direkt yanına aldı. Kendisinden fikirler almıştım, yol göstermesini istemiştim. O kadar işinin arasında benimle saatlerce konuşmuştu ve beni dinlemişti. Bu kadar güzel bir imkânı da üniversitem sayesinde elde etmiştim. Toprağı bol olsun, mükemmel insan seni ve fikirlerini asla unutmayacağım. Şimdi orada okuyan arkadaşlarıma verebileceğim en iyi tavsiye çok sevin ve peşinden gidin. Başarmak içinde sevmemiz gerekiyor. Erasmus yapın, work and travel yapın, imkânları sonuna kadar kullanın. Çekinmeden, utanmadan, isteklerinizi söyleyin! Karşınız da bu imkânları karşılayacak harika bir okulunuz var… Bir daha üniversite yıllarınıza ve yaşınıza geri dönemeyeceksiniz o yüzden sonuna kadar size verilen tüm imkânlarınızı kullanın. Nazlıhan Topaloğlu
Kapat X


Melike Saraçaydın Duyar
8 Bitiz Dijital Reklam Ajansı - Sosyal Medya Uzmanı
Ben Melike Saraçaydın Duyar, İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü 2016 Lisans ve ardından 2020 yılı Tezli Halkla İlişkiler Yüksek Lisans programından mezun oldum. Bu eğitim sürecimi her açıdan çok verimli geçirdim. Gerek iletişim uygulamaları gerekse okul kulüplerinde aktif görevler alarak okulumuzun sağladığı imkanlardan yararlandım. Şuanda bir medya ajansında sosyal medya uzmanı olarak çalışmaktayım. Hem kurumsal hayatı deneyimledim hem de ajans sektöründe aktif bir çalışma hayatım oldu. Eğitim hayatım boyunca öğrendiğim teorik bilgiler, aktif kulüp çalışmalarım, medya atölyesinde deneyimlediğim çalışma alanları iş hayatımı çok olumlu etkiledi. İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde eğitim aldığım için kendimi şanslı hissediyorum. Eğitim hayatı devam eden öğrencilerimizin okulun sağladığı hem eğitim anlamında hem de sosyal aktivitelerdeki tüm etkinlikleri değerlendirmelerini öneririm.
Kapat X


Ayşenur Kavasçinay
Ayşenur Kavasçinay (2019), Neva Sigorta - Yönetici
2015 yılında İstanbul Ticaret Üniversitesi, Medya ve İletişim bölümünü stüdyosunu gördükten sonra tercih ettim. Bir televizyon stüdyosundan farkı olmayan stüdyosu lisans süresince en çok vakit geçirdiğimiz, kendimizi geliştirme imkanını pratik yaparak kazanmamızı sağlayan yer oldu. Bu süreçte bizi içerikler üretmemiz için teşvik eden Nurullah hocamız ve Kadir hocamızın üzerimizde emeği çoktur. Daha çok teorik eğitimlerimizi aldığımız hocalarımız Zeliha hoca ve Oya hoca da alanlarında çok başarılı ve öğrencilerini destekleyen akademisyenlerdir. Danışman hocalar öğrencileri ile yakından ilgileniyor, danışman hocam Berk hoca ve tez danışmanım Ayşegül hoca da daima teşvik edici ve yol gösterici olmuşlardır. Tüm bunların yanı sıra MAC atölyeleri, fotoğraf stüdyoları ve medya atölyesi de pratik eğitimimiz gelişmesindeki önemli etkenlerdendir. Mezun olduktan sonra birçok iş deneyim istiyor ve okulda ürettiğimiz içerikler ise portfolyomuza ekleyebileceğimiz çok değerli işler haline geliyor. Öte yandan öğrenci toplulukları birçok alanda eğitimleri okulumuza getirerek eğitim/katılım sertifikaları almamızı sağlayarak gelişimimize katkıda bulunmuştur. Bugün ise okulumdan ve hocalarımdan kopamadığım içim yüksek lisansıma da İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde devam etmekteyim.
Kapat X


İhsan Bıyıkbeyi
Medya ve İletişim Lisans Programı (2006), Ada Karaköy Hotel - CEO
Her şeyden önce, İstanbul Ticaret Üniveresitesi’nin ilk mezunlarından biri olma ayrıcalığını yaşıyorum, benim için ilk olmak önemlidir ve bunu her yerde gururla belirtebilmek. Klişe olacak ama gerçekten hayatımın en güzel dört senesini Üniversitemde geçirdim. Okulda ilk günümde tanıdığım kimse yoktu fakat dört sene içerisinde kantinden, katıldığım derslere kadar girdiğim her ortamdan kıymetli arkadaşlıklar edinerek çıktım. Bunun çok değerli olduğunu düşünüyorum. Gelgelelim bölümümü nasıl seçtiğime; Lisede okurken medya ve iletişim alanına ilgi duyduğumu fark ettim. Burada geçirdiğim üç sene boyunca dersler dışında medya ve iletişimle ilgilendim. Küçüklüğümden beri hafta sonları kahvaltıdan sonra babamla yaptığımız ilk şey gazete okumaktı. İçten içe medya ile ilgili olduğumun her zaman farkındaydım ama nedense bir türlü bu yönde somut bir adım atmamıştım. Babam sayesinde bu ilgime eğilmeye başladım, lisede sanat kulübüne yöneldim ve orada edebiyat öğretmenimizin desteğiyle okul gazetesinde çevre ve sanat haberleri yazmaya başladım, tabiki amatör olarak, fark ettim ki beni yazmak ve bu alanda üretmek hem rahatlatıyor hem de çok mutlu ediyor. Aslında Ticaret Üniversitesi’ne gelmem tesadüfler sonucunda gerçekleşti. Yeni bir Üniversite olması sebebiyle tercih edip etmeme konusunda çelişkilerim olmadı değil, fakat; verdikleri eğitimin teknolojik gelişmelere paralel olmasının yanı sıra kültür ve sanat faaliyetleri ile küresel ölçekte araştırma yapabilme imkânlarının çeşitliliği gibi sayısız fırsatları sunması nedeniyle ilk tercihim İstanbul Ticaret Üniversitesi oldu. Okuldaki ilk senemde Fikir ve Sanat Kulübüne üye oldum bazı makaleleri inceleyerek çevre ve sanat haberleri yazdım.  Dünyaya bakış açımı bu Kulüp oldukça değiştirdi. Sonraki yıl ise işi daha büyüterek aile şirketimizin kurumsal iletişim biriminde yazı işleri sorumluluğu ve editörlük gibi çeşitli görevler üstlendim. İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin bana verdiği destek ve referanslarla üçüncü sınıfın yazında medyanın TV tarafını görmek için çeşitli medya kuruluşlarında staj yaptım. Burada çalışmak benim için üniversite hayatımın en önemli deneyimlerinden biriydi. Şu an… Günümüzde Laleli Gönen Hotel ve Ada Karaköy Hotel’de CEO’luk pozisyonunda çalışıyor ve Türkiye’nin ileri gelen STK’larında yönetim kurulu üyeliklerim bulunuyor. Hala bazı yayın organlarında görsel ve işitsel olarak aktifim; fırsat buldukça da bazı yerel dergilerin köşe yazarlarına sektörle alakalı destek vermeye çalışıyorum. Bugüne kadar kendime olan özgüvenimi ve iş hayatımda ki yönlerimi keşfetmem de Türkiye’nin en büyük ve köklü Üniversitelerinden biri olan İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin bana verdiği  katkı yadsınamaz. İyi ki bu ailenin bir parçası olmuşum.    
Kapat X


Aybike Kaçalin Meteoğlu
Medya ve İletişim Lisans Programı (2011), Influencer - @aybikemmteoglu
2006-2011 yılları arasında İstanbul Ticaret Üniversitesi, Medya ve İletişim Sistemleri bölümünde eğitim gördüm. Üniversiteye girmeden önce yaptığım araştırmalar bölümde okurken beni hiç yanıltmadı. Mesleki hayatıma kattıkları ve ileri görüşlü eğitimi beni hayalini kuramadığım tecrübelere sürükledi. Ben okurken henüz adı bile olmayan sosyal medya hayatına, dijital haberciliğe, yeni nesil haberleşmeye bizi hazırladı. Aynı zamanda okulda okurken bize çalışma imkanları, staj imkanları sundu. Ben hem bölümde okuyor, hem öğrenci asistanlığı yapıyor, hem de İstanbul Ticaret Odasının organizasyonlarında kendimi geliştirme imkanı buluyordum. Ayrıca gerek öğretmenlerimizle gerek okulumuzun hazırladığı olanaklarla okul dışında da her gün mesleki hayata dair biraz daha bilgi ediniyordum. Mezun olduğumda işim hazırdı. Ayrıca ben okurken henüz meslek olmayan ama yaptığım influencerlık için tek kaynağın okulumda gördüklerim olduğunu söylemeden de geçemeyeceğim. Bir süre ara verdiğim işime üç çocuğumu büyüttükten sonra dönmek için can atıyorum. Kim bilir belki de üniversitede yeniden karşılaşabiliriz. İstanbul Ticaret Üniversitesinde okumak bir ayrıcalıktır.
Kapat X


Didem Başaran Caner
Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Lisans Programı (2017), Trendyol - İnsan Kaynakları Uzmanı
Ben Didem Başaran Caner, 2017 Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Lisans ve ardından 2019 yılı İnsan Kaynakları Yöneticiliği Yüksek Lisans programından mezun oldum. Bu 6 yıllık serüveni her açıdan çok verimli geçirdim. Okulumuzu diğer üniversitelerden ayıran en önemli fark öğretim üyelerinin biz öğrencilerle arasındaki yakın iletişimdi. Her zaman kapıları bizlere açıktı hiçbir zaman ulaşılmaz olmadılar aksine beraber oturup kahve içecek, sorularımıza daima cevap alabileceğimiz bir yakınlığımız oldu. Bunun dışında esnek seçmeli ders programı, farklı disiplinlerden dersler alarak bizlerin gelişimine çok fazla olanak sağlıyordu. Aynı şekilde iş hayatına adım atmamızda da oldukça etkili olan Kariyer Merkezimiz vardı. CV hazırlama, staj bulma, kariyer şekillendirme noktasında oldukça destek görüp fayda sağladık diyebilirim. Ben bugün hedeflediğim yolun önemli bir noktasındayım. Bu yolda ilerlerken geriye dönüp baktığımda, Üniversitemizdeki 6 yıllık öğrencilik hayatımın her dakikasını, bugün gibi daima güzelliklerle hatırlayacağımdan eminim.  
Kapat X


Nazlıhan Topaloğlu
Görsel İletişim Tasarımı Lisans Programı (2018), Quickly Yazılım ve Kurumsal Hizmetler - Art Director
2018 yılı İletişim Fakültesi, Görsel İletişim Tasarımı bölümü mezunuyum. İstanbul Ticaret Üniversitesinin bana kattığı birçok şey var ama benim için en önemlisi hocalarımızla aramızda olan samimiyet, arkadaşlık ilişkisidir. Bir hocanın yapabileceği en güzel şeyi onlar yaptı. Stresli günlerimizde, sınav zamanlarımızda bizleri rahatlattılar hayatımızla ilgili vermemiz gereken kararlarda bile bize hep yol gösterdiler. Özellikle canım Zafer Hocam harika bir insan, arkadaş, hocadır. İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin İletişim Fakültesine kattığı imkânlar çok fazlaydı. Özellikle diğer birkaç üniversite ile kıyaslayınca gözle görülür durumdaydı. Stüdyolarımızda rahatça çekimler yapabildik ve dışarıda çekmemiz gereken video veya fotoğraf için stüdyodan malzemeler kiralayabiliyorduk. Radyo bölümünde stüdyoda stajyerlik yapan bir arkadaşım bile vardı. Kütüphaneyi sınırsız bir şekilde kullanıyorduk. Vize ve final öncelerinde kütüphanede günlerce ders çalışıp veya kurgu yapıp sabahlıyorduk çünkü kütüphanenin bize sağladığı imkânlar çoktu. Kitap çeşitliliğinde zaten bahsetmiyorum sınırsızdı. 2018 yılında mezun oldum. Ben zaten üniversite de okurken 3. Sınıftan itibaren Türkiye’nin en iyi kanalında uzun dönem stajyerlik yaptım. Okulda öğrendiğim bilgilerimi stajyerlik yaparak kendimi daha da geliştirdim daha sonrasında bir hocamın yönlendirmesiyle İrlanda’ya eğitim almaya gittim ve kısa bir süre İrlanda’da reklam ajansında stajyerlik yaptım. Türkiye’ye döndüğümde ise iyi bir Reklam Ajansında Grafik tasarım alanında çalışma hayatıma devam ettim. İş hayatına stajyerlikten itibaren adım attığımda tasarım programlarını rahatça kullanabiliyordum çünkü derslerimizde tasarım programlarını kullanıyorduk ve sınavlarımız çoğunlukla uygulamalı oluyordu. Sınavlar uygulamalı olacağı için bol bol pratik yapıp çalışıyorduk bu sayede iş hayatında bir adım daha öndeydik. Stajyerlikte de öğrendiklerimizi ispat edip bilgimize bilgi kattıktan sonra stajyerlik sonrası işe giriş ve iş hayatım daha kolay geçti. Takıldığım, yorulduğum, zorlandığım yerler zaman zaman oluyordu ancak işin içinden çıkamadığım zamanlarda görüştüğüm hocamı arayıp bilgi bile alıyordum nasıl yapabilirim, nasıl olur vs diye sorular soruyordum. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini çekmediler ne zaman arasam, bilgi istesem ulaşabildim. Açıkçası ben çok tembel, çalışmayan, disiplinsiz bir lise öğrencisiydim. Lisede sınıfta bile kalmıştım. Üniversiteye ilk girdiğimde burssuz ücretli olarak girmiştim ailemin benden çok bir beklentisi yoktu. Üniversitenin ilk gününden eğitimli, donanımlı hocalarımızı ve uygulamalı eğlenceli dersleri de görünce tamam dedim bu okul diye emin oldum. O kadar çok sevmiştim ki 1. Sınıfın ikinci döneminden sonra başarı bursu elde etmiştim ve koskoca 4 seneyi Görsel İletişim Tasarım bölümü üçüncülük ile bitirdim. İstanbul Ticaret Odası destekli olduğumuz için oraya gidip İbrahim Çağlar ile görüşmek istemiştim, randevusuz gitmiştim beni direkt yanına aldı. Kendisinden fikirler almıştım, yol göstermesini istemiştim. O kadar işinin arasında benimle saatlerce konuşmuştu ve beni dinlemişti. Bu kadar güzel bir imkânı da üniversitem sayesinde elde etmiştim. Toprağı bol olsun, mükemmel insan seni ve fikirlerini asla unutmayacağım. Şimdi orada okuyan arkadaşlarıma verebileceğim en iyi tavsiye çok sevin ve peşinden gidin. Başarmak içinde sevmemiz gerekiyor. Erasmus yapın, work and travel yapın, imkânları sonuna kadar kullanın. Çekinmeden, utanmadan, isteklerinizi söyleyin! Karşınız da bu imkânları karşılayacak harika bir okulunuz var… Bir daha üniversite yıllarınıza ve yaşınıza geri dönemeyeceksiniz o yüzden sonuna kadar size verilen tüm imkânlarınızı kullanın. Nazlıhan Topaloğlu

FOTOĞRAF GALERİSİ
VİDEO GALERİ
BÖLÜM DUYURULARI
20
May
Üniversitemizin Medya ve İletişim ile Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümlerine İLED ...
25
Ara
Stres Yönetiminde Ses Meditasyonu
6
Ara
Sosyal Medya Etkileyicileri ve Reklam Hukuku
6
Ara
Reklam Kampanyalarında Dijital Medya Planlama ve Satın Alma Süreçleri
6
Kas
Üçüncü “Influencer Fest” Başlıyor !