
İstanbul Ticaret Üniversitesi ve İbn Haldun Üniversitesi Haydar Aliyev Avrasya Çalışmaları ve Araştırma Merkezi (HACE) iş birliğiyle Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Vizyon ve Gelecek İnşası Paneli ile TDT-İpekyolu Fotoğraf Sergisi düzenlendi. TDT Genel Sekreter Yardımcısı Sadi Jafarov, Özbekistan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Sherzod Abdunazarov ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, Türk dünyasının ekonomik, kültürel ve akademik iş birliği konuları ele alındı.
İstanbul Ticaret Üniversitesi, İbn Haldun Üniversitesi Haydar Aliyev Avrasya Çalışmaları ve Araştırma Merkezi (HACE) iş birliği ile Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Vizyon ve Gelecek İnşası Paneli ve İpekyolu Fotoğraf Sergisi düzenlendi. Üniversitenin Sütlüce Yerleşkesi Konferans Salonunda düzenlenen etkinliğe İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. İsrafil Kuralay, TDT Genel Sekreter Yardımcısı Sadi Jafarov, Özbekistan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Sherzod Abdunazarov, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Said Yazıcıoğlu, İbn Haldun, İstanbul Kültür ve İstanbul Üniversitesi’nden akademisyenler, öğrenciler ve misafirler katıldı. Hazırlanan Türk Devletler Teşkilatı: İpek Yolu sergisi serginin açılıyla başlayan etkinliğe panel ile devam edildi.
DİLBİRLİĞİNİN ÖNEMİNE DEĞİNİLDİ
Açılış konuşmasını Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü (İngilizce) Bölüm Başkanı Doç. Dr. Uğur Yasin Asal gerçekleştirdi. Doç. Dr. Asal, düzenlenen programın oldukça önemli olduğunu çünkü diplomasi ve entegrasyonu son yıllarda Türk dünyası özelinde geliştiren çok kıymetli bir kurumsal oluşum meydana geldiğini söyledi. Prof. Dr. Mustafa Said Yazıcıoğlu da özellikle son dönemde gerçekleştirilen dil birliği alanında alanda yapılan çalışmaların önemine değindi.
TDT, 30’DAN FAZLA ALANDA İŞ BİRLİĞİ YÜRÜTÜYOR
Jafarov ise konuşmasında TDT’nin Türk dünyasının birlik, dayanışma ve iş birliğini güçlendirmek amacıyla yürüttüğü çalışmaları hatırlatarak teşkilatın eğitimden ekonomiye, kültürden savunmaya kadar 30’dan fazla alanda iş birliği faaliyetlerini sürdürdüğünü belirtti. Eğitim konusuna özel vurgu yapan Jafarov, Türk Dünyası 2040 Vizyonu çerçevesinde yükseköğretimde ortak projelerin geliştirildiğini ve öğrenci-akademisyen değişim programlarının teşvik edildiğini ifade etti.
EĞİTİM ALANINDA ÖNEMLİ ADIMLAR ATILIYOR
Jafarov, Türk Devletleri Teşkilatı’nın eğitim alanındaki somut projeleri arasında Türk Dünyası Yüksek Öğretim Alanı Veri Bankası’nın kurulması, diplomaların tanınmasına yönelik bir ajans oluşturulması, TDT Yüksek Öğretim Vakfı’nın hayata geçirilmesi ve Türk Dünyası Yüksek Öğretim Alanı Kalite Güvence Ajansı’nın faaliyete geçirilmesi gibi önemli adımların yer aldığını belirtti. Ayrıca, üye ülkeler tarafından kabul edilen 34 harfli ortak Türk alfabesinin, Türk halkları arasındaki iletişimi güçlendirmesinin yanı sıra, Türk dil mirasının korunmasına da katkı sağlayacağını vurguladı.
GENÇLİK KONSEYİ’NE DAHA FAZLA KATILIM SAĞLANACAK
Sherzod Abdunazarov da konuşmasında, Türk Devletleri Teşkilatı’nın ekonomik, siyasi ve kültürel entegrasyonunu güçlendirme yolundaki çalışmalarını vurguladı. Türk dünyasının ortak tarih, kültür ve değerler etrafında birleşerek geleceği şekillendirmesi gerektiğini belirten Başkonsolos Abdunazarov, Özbekistan’ın bu süreçte kritik bir rol oynadığını ifade etti. Türk dünyasının geleceğini şekillendiren en önemli unsurun gençler olduğunu belirten Abdunazarov, Gençlik Konseyi gibi platformlara daha fazla katılım sağlamaya kararlı olduklarını belirtti. Abdunazarov etkinliği düzenleyen kurumlara teşekkür etti.
DİL VE ALFABE BİRLİĞİ, ORTAK KİMLİĞİMİZ İÇİN KRİTİK ÖNEMLİ
Dr. Kuralay da İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin Türk Dünyası Üniversiteler Birliği üyesi olarak bu alandaki projelere aktif katılım sağlama arzusunda olduğunu belirterek eğitim ve kültürel iş birliklerinin artırılması için üniversite olarak üzerlerine düşen katkıyı sunmaya devam edeceklerini ifade etti. Dil ve alfabe birliğinin, Türk dünyasının ortak kimliğinin güçlendirilmesi için kritik bir adım olduğunu vurgulayan Dr. Kuralay, Türkçenin korunması ve zenginleştirilmesi konusunda daha fazla hassasiyet gösterilmesi gerektiğini belirtti. Dr. Kuralay, özellikle Türkistan coğrafyasında dilin daha saf bir şekilde muhafaza edildiğini gözlemlediğini belirterek, kelime hazinesinin korunması ve zenginleştirilmesi için ortak çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi.
PANELDE TÜRK DÜNYASININ GELECEK VİZYONU ELE ALINDI
Düzenlenen panelin moderatörlüğünü Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler (Türkçe) Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Zebiniso Kamalova yaparken panelistler İbn Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Sarı, İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağla Gül Yesevi, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kaan Kapan oldu.
2040 VİZYONU İÇİN EKONOMİK VE TİCARİ İŞ BİRLİKLERİ DERİNLEŞMELİ
Prof. Dr. Sarı panelde yaptığı sunumunda Türk dünyasının yalnızca Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerden ibaret olmadığını, Türk dili konuşan tüm toplulukları kapsadığını belirterek, Türk Devletleri Teşkilatı’nın son yıllarda bölgesel bütünleşme konusunda attığı adımların önemine değindi. Prof. Dr. Sarı, 2040 Vizyonu çerçevesinde ekonomik ve ticari iş birliklerinin derinleşmesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Yesevi de sunumda, Bişkek Zirvesi’nde kabul edilen Türk Yeşil Vizyonu’nun, bölgenin sürdürülebilir kalkınması açısından kritik bir adım olduğunu vurguladı. Kuraklık, su kaynaklarının korunması ve yenilenebilir enerji gibi alanlarda somut projelerin hayata geçirileceğini belirten Prof. Dr. Yesevi, Orta Koridor’un “Yeşil Koridor” olarak dönüşümünün de teşkilatın öncelikleri arasında yer aldığını ifade etti.
COĞRAFİ BİRLİKTELİK EKONOMİK VE KÜLTÜREL İŞ BİRLİKLERİYLE DESTEKLENMELİ
Türk dünyasının sınırlarının yalnızca haritalarla değil, tarih, dil ve kültürle şekillendiğini belirten Doç. Dr. Kapan ise coğrafyanın, Türk Devletleri Teşkilatı’nın ortak kimlik oluşturma sürecinde kritik bir unsur olduğunu vurguladı. Türk Devletleri Teşkilatı’nın çatısı altında Türk Coğrafya Konseyi’nin kurulmasının önemine değinen Kapan, bu adımın eğitim müfredatlarından harita terminolojisine kadar birçok alanda somut değişimler yarattığını ifade etti. Özellikle Orta Asya yerine Türkistan ifadesinin resmi kullanıma girmesi, eğitim kitaplarında Adalar Denizi teriminin yer alması gibi düzenlemelerin, coğrafi farkındalığın artmasına katkı sunduğunu belirtti.
TÜRK DEVLETLERİ ÇOCUK ATLASI COĞRAFİ BİLİNÇ KAZANDIRIYOR
Doç. Dr. Kapan, Türk Devletleri Çocuk Atlası projesiyle, çocuklara erken yaşta coğrafi bilinç kazandırmayı hedeflediklerini ifade ederek Türk dünyasının tarihî mirasını ve kültürel ortaklıklarını yeni nesillere aktarmanın gerekliliğine dikkat çekti. Etkinlik toplu fotoğraf çekimi ile tamamlandı. Hazırlanan sergi 1 hafta boyunca gezilebilecek.