İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası (İYMMO) ile İstanbul Ticaret Üniversitesi Düşünce ve Proje Üretim Akademisi, Ekonomi ve Finans Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliğiyle İşletme Fakültesi akademisyenlerimiz Prof. Dr. Nazım Ekren, Prof. Dr. Elçin Aykaç Alp ve Dr. Öğr. Üyesi Mefule Fındıkçı Erdoğan tarafından hazırlanan 2025 yılı II. Çeyrek Ekonomi Beklenti Endeksi kamuoyuyla paylaşıldı.
Ankete verilen yanıtlar doğrultusunda hesaplanan bileşik endeks 49,8 olarak gerçekleşti.
Endeksin 50 eşik değerinin altında kalması, ilk çeyrekteki “makul düzeyde ekonomik faaliyet sürecek” beklentisinin yerini, ikinci çeyrekte daha temkinli ve zayıf bir görünüme bıraktığını ortaya koydu.
Beklentilerde Düşüş, Ölçeklerde Ayrışma
Anket verilerine göre firma beklentileri hem ciro hem de çalışan sayısına göre farklılık gösterdi:
İlk çeyrekte gözlemlenen “ihtiyatlı iyimserlik”, ikinci çeyrekte “genel bir temkinlilik” ile yer değiştirirken, beklentilerdeki bu düşüş özellikle küçük ölçekli firmalarda daha belirgin şekilde hissedildi.
Sektörel Analiz: Sağlık, Gıda ve Turizm Pozitif Ayrıştı
Endeks verilerine göre 2025 yılı 2. çeyreğinde tekstil, otomotiv, inşaat ve imalat/sanayi dışındaki tüm sektörlerde beklentiler 50 puanın üzerinde oluştu. En iyi performansı gösteren sektörler sırasıyla:
Sağlık sektörü, pandemi sonrası artan stratejik önemi sayesinde güçlü ve istikrarlı bir görünüm sergilerken; gıda/tarım sektörleri arz zinciri güvenliğiyle, turizm ise iç ve dış talepteki canlanmayla öne çıktı.
Buna karşılık, tekstil sektörü artan maliyetler, azalan dış talep ve düşük yatırım iştahı nedeniyle beklenti endeksinde en düşük puanı aldı.
Makro Riskler: Enflasyon, Kur ve Maliyet Baskısı
Firmaların ikinci çeyrekte karşılaştığı en yaygın sorunlar şöyle sıralandı:
Özellikle ihracatçı firmalar, kurun enflasyon karşısında düşük kalmasının rekabet güçlerini zayıflattığını ve zararına satışlara yol açtığını belirtti. Firmalar, rekabetçi ve öngörülebilir bir döviz kuru politikası talep ediyor.
Yeminli Mali Müşavirlerden Politika Önerileri
Katılımcıların çözüm önerileri ekonomi yönetimi açısından önemli mesajlar içeriyor:
Özellikle sanayi ve tarım gibi üretim odaklı sektörler, bu yapısal çözümlere duyulan ihtiyacı daha güçlü şekilde vurguluyor.
İmalat/Sanayi Sektörü Alarm Veriyor
Endeks verilerine göre imalat ve sanayi sektörü, ikinci çeyrekte dikkat çeken bir gerileme yaşadı. Bu sektördeki beklenti düşüşü; yüksek enflasyon, kur oynaklığı, artan maliyetler ve dış talepteki zayıflama gibi çok sayıda sorunla ilişkilendiriliyor. Türkiye ekonomisinin lokomotiflerinden biri olan imalat/sanayi sektörü, üretim süreçlerinin büyük ölçüde ithal ara mal ve enerjiye bağımlı olması nedeniyle döviz kurundaki dalgalanmalardan doğrudan etkilenmekte; aynı zamanda yüksek enflasyonun girdi maliyetlerini artırmasıyla birlikte sürdürülebilir üretim yapısının zayıflamasına neden olmaktadır. Küresel ekonomik görünüm ve jeopolitik gelişmeler de dış talebi baskılayarak sektörün ihracat performansını olumsuz yönde etkilemektedir. Tüm bu etkenler, imalat/sanayi sektörünü hem iç hem dış kaynaklı ekonomik zorlukların kesişim noktasına yerleştirmektedir.
Ekonomik Beklenti Endeksi 2025 II. Çeyrek
İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası ile İstanbul Ticaret Üniversitesi Düşünce ve Proje Üretim Akademisi, Ekonomi ve Finans Uygulama ve Araştırma Merkezi işbirliğiyle hayata geçirilen Ekonomik Beklenti Endeksi’nin 2025 yılı ikinci çeyrek sonuçları, ekonomin yetkin isimleri Abdurrahman Yıldırım, Vahap Munyar ve Servet yıldırım tarafından kalem alındı.
Abdurrahman Yıldırım: Çifte şoku dengeleyen 3 gelişme
Vahap Munyar: İstanbul’daki 25 bin şirketin nabzı, ‘zayıf ve temkinli’ye döndü
Servet Yıldırım: Yine mi ters ayakta yakalandık?