Etkinlikler

Tarih: 19
Saat:
Yer:

SURİYELİ MÜLTECİLER PANELİ

SURİYELİ MÜLTECİLER PANELİ

2010 yılı sonlarında Tunus’ta başlayan halk hareketleri zaman içinde büyüyerek tüm Ortadoğu’yu etkisi altına almış ve önemli siyasal dönüşümlere neden olmuştur. “Arap Ayaklanmaları” olarak tanımlanan bu isyanlarda uzun süren protesto ve gösteriler, kimi ülkelerde siyasi iktidar değişimlerine yol açarken, başta Suriye olmak üzere kimi ülkelerde yerini iç savaşa bırakmıştır. Senelerce süren iç savaş, insani ve toplumsal açıdan ciddi bir yıkım getirmesinin yanı sıra, niteliği ve sonuçları itibarıyla bölgesel güvenlik ve istikrar açısından da ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.

En uzun sınırlara sahip komşusu olması yanında derin tarihi ve kültürel bağları paylaşması sebebiyle Suriye’nin içinde bulunduğu durum doğal olarak Türkiye’yi yakından ilgilendirmektedir. Çatışmalar üçüncü yılına girerken kesin bir sonuca ulaşmayan iç savaşın doğurduğu en büyük neticelerden birisi de olaylardan kaçmak zorunda kalan Suriyelilerin komşu ülkelere sığınmalarıdır. 100 binden fazla insanın hayatını kaybettiği, 5 milyondan fazla insanın ülke içerisinde yer değiştirmek zorunda kaldığı Suriye’de 2 milyon insan Ürdün, Irak, Lübnan ve Türkiye’ye göç etmişlerdir. İç savaşın başladığı günlerden itibaren ülkemize giriş yapan mülteci sayısı, resmi rakamlara göre, 650 bini aşmış durumdadır. İki yıldan fazla bir süredir devam eden mülteci akını karşısında başta Başbakanlık Afet ve Acil Durum Koordinasyon Başkanlığı ve Türk Kızılayı olmak üzere pek çok kurum ile sivil toplum kuruluşları seferber olurken; mülteci akışının hızı ve büyüyen mülteci varlığı da çözülmesi gereken pek çok sorunu beraberinde getirmiştir. Kamplarda yaşanabilecek sıkıntılar, kamp koşullarının iyileştirilmesi, mültecilerin hukuki statüsü, bazı mültecilerin büyük şehirleri tercih etmelerinden doğan sorunlar ve kentlerdeki mültecilerin geleceği, savaş mağdurlarının psikolojisi ve yerli halkla ilişkileri, kayıt dışılık, dilsel, kültürel sorunlar ve eğitim mültecilerin karşı karşıya olduğu öncelikli sorunların başında gelmektedir.

Bu ve benzeri problemlere ilişkin yapılacak tartışmaların ve akademik çalışmaların Türkiye’nin genel mülteci politikasına ve Suriyeli sığınmacılar konusundaki tavrının daha güçlü bir perspektif kazanmasına katkıda bulunacağı kanaatini taşımaktayız. Olağanüstü durumların orta veya uzun vadede doğurabileceği muhtemel sosyal krizlerin önüne geçebilmek için sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimlerin rolünün artırılması da elzem görünmektedir. Bu doğrultuda gerçekleşen olumlu örneklerin model teşkil etmesi ve bilgi alışverişi, hiç şüphesiz sorunların çözümünde dinamizmi artıran önemli bir faktör olacaktır. Dolayısıyla önemli bir örnek teşkil edeceğine inandığımız “Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Boyutlarıyla Suriyeli Mülteciler” başlıklı panelimiz yüksek düzeyli devlet temsilcileri, akademisyenler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve düşünce kuruluşlarını buluşturarak meseleyi yeniden düşündürme ve yeni bir perspektif kazandırma amacı taşımaktadır.

DİĞER Etkinlikler

2 Şubat 2023
Uluslararası Araştırma Projelerinde Başarının Püf Noktaları 19 Nisan 2022
Bir Dünya Ramazan etkinliği 15 Şubat 2022
Yeniden Asya 29 Aralık 2021
Büyükelçiler Konuşuyor: Türkiye-Pakistan İlişkileri 20 Aralık 2021
Kafkasya’da Din, Siyaset ve Etnisite Etkinliği 9 Kasım 2021
The Nagorno-Karabakh Conflict: Post-War State of Affairs and Impediments to Permanent Peace Etkinliği 1 Kasım 2021
The EU-Ukraine “deep” trade agenda: the impact, resilience and rule of law perspective etkinliği gerçekleştirilecek 8 Ekim 2021
Merkezimiz tarafından ‘Peacebuilding In Bosnia and Herzegovina, The Initial Success That Has Been Reversed’ etkinliği gerçekleştirilecek 19 Eylül 2021
23 Eylül Perşembe, ‘Regional Cooperation in Central Asia: Trends and Projections’ Etkinliği Gerçekleştirilecek 17 Eylül 2021
16 Eylül Perşembe, ‘Kuzey Afrika ve Türkiye: Tarihin Derinliğinden Gelen İlişkilerimiz’ Etkinliği Gerçekleştirildi