Mekatronik Mühendisliği, İstanbul Ticaret Odası’nın desteği ve Teknopark ortaklığıyla öğrencilere benzersiz fırsatlar sunuyor. Mekatronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdulkerim Kar, bölümün misyonunu ve vizyonunu, öğrencilere sundukları programların katkılarını ve iş dünyasına hazırlık sürecini anlattı.
İstanbul Ticaret Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Mekatronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdulkerim Kar, Matematik Bölümüne dair sorularımızı cevapladı.
Mekatronik Mühendisliği Bölümünün misyonu ve vizyonu nedir?
Şimdi bu misyon, vizyon meselesinde bence vizyon önce gelmeli. Çünkü vizyon, ufka bakıyorsunuz. Yani sizin çok ileriye baktığınız bir şey, hemen gerçekleşebilecek bir şey değil. Sizi yönlendirecek bir şeydir o. Çok küçük, kısa bir şey de olmalı ki herkes de bunu tanıyabilsin. Yani bizim diyoruz, üniversitenin de bir vizyonu ve misyonu var. Bizim fakültenin de var. Bizim amacımız burada öğrenci yetiştirmek istiyorsak neye göre yetiştireceğiz diyoruz. Bizim öğrencilerimiz sanayinin iş dünyasına katıldığı zaman belli becerilere sahip olmalı. Yani diyelim mekatronik alanında ve bunların ilgili alanlarda becerilere sahip olmalı. Eğer daha yüksek bir derece edinmek istiyorlarsa mesela yüksek lisan doktora da yapabilmeli. Ama bazı öğrenciler vardır ki onların gözleri daha şeydir. Onlar da derler ki biz de bir girişimcilik yapıp kendi şirketimizi veya grup halinde bir şirketimizi kurmak istiyoruz diyebilirler. Bu yönlerde öğrencilerimizi bu şartlar altında ve bugün bu vizyon ve misyonlar öğrencilerimizi yetiştirelim.
Mekatronik Mühendisliği Bölümünün programları ve bu programların öğrencilere katkıları nelerdir?
Bizim bölümümüzün programları tabii ben geldiğim zaman program hazırdı. Ona biraz rötuşlar yaptık. Amacımız diğer üniversitedeki Mekatronik Bölümleriyle karşılaştırıyoruz. Diyoruz ki o Mekatronik Bölümleriyle bizimkisini karşılaştırdığımız zaman karşılaştırma ne veriyor bize? Mesela İstanbul’da diyelim iki tane bizim rakip bölümlerimiz var. Burası İstanbul Ticaret Odası’nın üniversitesi. Bir tane de İzmir Ticaret Odası’nın üniversitesi var. Ben onların MÜDEK (Mühendislik Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği) değerlendirmelerini yaptım. Ben 2004 yılından beri MÜDEK değerlendiricisiyim. Ama bizim amacımız programda öğrencilere birtakım beceriler verdi. Endüstriye gittikleri zaman, endüstrideki insan neyi bekliyor? Bazı konularda birtakım becerilere sahip insanlar bekliyor. Bir numaralı beceri, iletişim becerisi. Bakın bütün dünyada endüstrinin beklediği iletişim becerisidir. Yazılı, sözlü, hatta bir beceri daha vardır, dinleme becerisi. Öğrencinin derse geldiği zaman da hocayı dinleme becerisi önem kazanıyor. Biz bunlara sahip öğrencileri endüstriye sunabilme üzerine çalışıyoruz.
Öğrenciler neden Mekatronik Mühendisliği Bölümünü tercih etmeli?
Ben öğrencilere tanıtırken ilk söylediğim, diyorum ki sen şu anda lise mezunusun. Üniversiteye geleceksin. Peki 10 yıl sonra sen kendini nerede görmek istiyorsun? Nerede görmek istiyorsan diyorum, ona göre bir plan hiç düşündün mü dedim. Ya ben aklımda bir şeyler düşündüm diyor. Diyorum yok aklında olmaz. Bak senin bir A4 sayfasına yazılmış, çizilmiş böyle bir planın olması lazım. Onu bir dosyada saklayacaksın. Ama diyor o düşündüğüm olmazsa ne olur? E o zaman diyorum onun altında bir kâğıt daha, B planı. Gerekirse bir parça C planı olacak. Hayat böyle bir şey. Diyelim çünkü üniversiteye girmeye çalışıyorsunuz. O olmuyorsa ama Mekatronik Bölümüne girdin. Dedin şimdi ben Mekatronik Bölümüne girdiysem o zaman şimdi bölümün 3 sahası var. Makine, elektronik ve bilgisayar. Şimdi ben bunlardan hangisinde kendimi daha becerikli şey yapıyorsam o yöne doğru kendini yavaş yavaş yönlendireceksin. Bizim programımız sana o imkanları veriyor. Mesela diyelim çift anadalı yapabilirsin, yandal alabilirsin. Mesela elektronik konusunda çok istekli olursan bizim çift anadal yapan öğrencilerimiz var, yandal yapan öğrencilerimiz var. Bu tip şekilde kendini yetiştirebilirsin ama bunun planını bir yapman lazım.
Mekatronik Mühendisliği Bölümü öğrencileri iş dünyasına nasıl hazırlıyor?
Ben 1980 yılından beri hep takip ederim uluslararası profesyonel kuruluşların yaptığı birtakım anketler. Yani bütün dünyada mühendisten, mühendislik şirketlerinin yeni mühendislerden beklediği nedir? Ben bunu öğrencilere daha ilk derste anlatırım. Derim bakın sizden bekledikleri bu olacak. Kendinizi buna göre yetiştirin. Bir numara işte iletişim becerisidir. Yani bugün ona bir de dijital iletişim becerisi de eklendi. İki numara tek başınıza ve takımda etkin çalışabilme becerisi. Üç numara sahanıza göre teknik bilgi. Bakın bunlara göre kendinizi güçlendirmeniz lazım. Ve bir numara iletişim becerisi. Buradan mezun olan öğrenciler var. Beş yıldır endüstride çalışıyor. Onlar bizim diş paydaşlarımız. Onlardan biz periyodik olarak toplantı yaparız. En son toplantıda bir diş paydaşımız buradan mezun diyor ki, raporlama diyor çok önem kazandı. İletişim becerisi. Her gün diyor biz yaptığımız işlere ilgili bir raporumuzu diyor şirketin sitesine kullanıyoruz. Belli yer var oraya koymak zorundayız. Yani ben bugün neler yaptığımı. Bu bir raporlama meselesi diyorum, bu iletişim becerisi.
Mekatronik Mühendisliği Bölümünü İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde okumanın avantajları nedir?
Birkaç tane var tabii. Bizim İstanbul Ticaret Odası’nın üniversitesi olmanın verdiği bir avantajı var. Birincisi bizim İstanbul Teknopark’ta ortaklarından birisiyiz. Rahatlıkla orayla çok ciddi ilişkiler kurulabiliyor. Siz buraya geldiğiniz zaman daha önce buradan mezun olan arkadaşlarınız var değişik yerlerde. Bunlara mesela Teknofest’le ilgili yapılan çalışmalar buraya giriyor arkadaşlar. Teknofest’e katılmak için biz onlara laboratuvarlar açıyoruz. Çalışmak istedikleri laboratuvarları çok rahatlıkla kullanabiliyorlar. Teknofest’e ve bu tip yerlere orada bir ödül almak mühim değil. Orada mühim olan diğerleriyle de ilişkide bulunup ağınızı genişletmek. Öğrencilere hep onu söylüyorum. Ağınızda kaç tane bağlantınız varsa o kadar güçlü oluyorsunuz. Onun için bu tip işlerde ağınızı genişletin. Teknofest veya buna benzer şeylere katılarak ağlarını genişleteceksiniz. Sadece mühendisler ağlarınızda, mühendisler olmayacak işletmeciler de olacak, başkaları da olacak. Sizi güçlü yapacak olan şeyler bunlar. Yani burada onlara böyle bir fırsat ve destekle veriyoruz yani. Birisini aramak istedikleri zaman da mesela gerektiği zaman da arıyoruz.
Mekatronik Mühendisliği Bölümü Ar-Ge faaliyetleri ve bu faaliyetlerin topluma faydaları nelerdir?
Ben TÜBİTAK’ta da üst grupta çalıştım. MAKİTEK’te endüstriyel projelerin değerlendirilmesinde ve onaylanmasında. Yani aslında bizim endüstrinin istedikleri Ar-Ge değildir, ürün geliştirme Ür-Ge’dir.. Ürün geliştirmede sizin yeni bir bilimden bir şeyler alıp da onu bir mühendisliğe uygulamanız çok beklenmez. Beklenen şey mevcut teknolojiyi, başka yerlerden öğrendiğiniz teknolojiyi uygulayıp yeni bir ürün geliştirmek. Beklediğimiz şey o. Bizim burada da yapmaya çalıştığımız o. Diyoruz ki sen mevcut teknolojileri bir öğrenin. Bakın siz Mekatronik Mühendisliği’nin elektronik kısmını öğrenin. Bilgisayar mekanik kısmını da öğrenin. Benim şu anda çalışanlar dışarıda gördüğüm, buranın mezunları da dahil olmak üzere mekatronik mezunları, ben bakıyorum orada oturmuş. SolidWorks’le makinenin tasarımını yapıyor. Yani orada sonra bir elektronikçi arkadaşı geliyor. Tasarımda diyor ki ya yine burasını diyor çok küçük bıraktın. Ben buraya diyor motoru koyamam. Ya ne kadar yer istiyorsun, bu kadar yer, fazla yer yok falan diye. Gerçek hayatta da bunları ben hakemlik yapardım TTGV projelerinde. Gerçek hayatta da bunlar oluşuyor. Yani orada bir tasarım yapıyorlar. Mesela bir arabanın tasarımı yapılıyor. Çok basit yani. Bir şirkette far tasarımı yapıyorlar. Almanya’daki şirket far tasarımı için şeyi vermiş. Diyorki şirket diyor o yeri küçülttü diyor. Çünkü motor büyütmek zorunda kaldık. Şimdi biz bu yere uygun bir farı nasıl tasarlayacağız? Yani bakın bu tip problemleri çözecek şeyler lazım.
Mekatronik Mühendisliği Bölümü iş birlikleri ve partnerliklerinin öğrenci ve akademisyenlere faydaları nelerdir?
Üniversitenin verdiği imkanlar var. Ben de Erasmus komisyonundayım. Gitmek isteyen olursa, bazen gitmek isteyen bulamıyoruz. Mutlaka diyoruz, yurt dışında bu tip üniversitelerin bağlantısı var. Bunları gidip görün. Oradan gelenler de oluyor. Ben bölüm başkanları görüyorum. Oradaki gelenlerle de ilişki kurun. Bu sizin ağınızı genişletir. Onların farklı görüşlerini alın. Sizin derslerindeki bilgilerine bakın. Hatta o arkadaşları getirin de biz onlarla ders konusunda görüşelim. Derste de oluyor yabancı öğrenciler bizim. Bu amaçla gelmiş olanlar. Yani onlarla da oturup konuşuyoruz. Yani ne yapıyor diye öğrenci, nasıl yapıyor? Böyle bir öğrencim vardı. Devamlı bir tabletle geliyor. Tablete derslere de not alıyor. Ben kendi ders notlarımı verdiğim için onların üzerine not alıyor. Ondan sonra dedim ki acaba bu öğrencinin başarısız şeyi nasıl olacak? Vallahi baktım sonunda başarısına sınıfın en iyisi oydu.
Mekatronik Mühendisliği Bölümü eğitimlerinde teknolojinin rolü nedir?
Tabii teknoloji değişiyor. Biz bazı şeyleri değiştirmemiz gerekiyor. Onları yapmaya çalışıyoruz. Çünkü aynı şekilde 10 sene önceki ders notlarınızdan bugün kullanarak ders anlatamayız. Karşımızdaki öğrenciler değişti. Her şey değişiyor. Ben bunun Marmara Üniversitesi’ndeki rektör yardımcısıyken, senatoda görüştük. Herkes diyor ki, biz öğrenciyken şöyleydik, şimdiki öğrenciler hiç iyi değil. Sonra dedim ki, dedim ki ya bakın bazılarınız benden yaşlı, bazılarınız benden genç. Ama dedim yahu sizin bahsettiğiniz, bizim bahsettiğimiz öğrencilik zamanı değil artık. Bakın bu karşımızdaki öğrenciler artık yeni öğrenciler. Sizin o bahsettiğiniz zaman değişti. Şimdi dedim burada değişmesi gereken birileri var biliyor musun? O da biz. Biz hoca olarak bu öğrencilere göre biraz değişmek zorundayız. Bizim zamanımızda cep telefonu var mıydı? Yok. Bugün herkesin cep telefonu var. Teknolojinin bizim eğitime uyguladığı bir şeyi var. Artık öğrenciler çok farklı hale geldi. Bazı öğrenciler holistik olarak tüm büyük probleme bakarak oradan parçalara geçmeyi daha kolay görüyorlar. Bazı öğrenciler de parçaları görüp oradan büyük resime gitmeyi, bu konuyu bizim mühendislikte araştırmamız lazım. Bizim mesela mühendisliğe gelen öğrencilerin ne kadar holistik bakıyor, ne kadar analitik. Mesela MIT’de eğitim holistiktir. Yani MIT’nin eğitimi holistik olarak verilir. Size büyük resmi açarlar, sonra da o resmin parçalarına gidersiniz. Ama orada herkes böyle büyük resmi önce bir görür. Benim de eğitimi orada aldığım için, Master doktorada, aslında o güzel bir eğitimdir.
Mekatronik Mühendisliği Bölümünün En’leri nelerdir?
Burada şimdi bizim bölüm aslında açık kapı. Hocaların kapıları hep açıktır yani. Ama dedim ki bizim açık kapı olmasın, bizimkisi açık gönül olsun. Yani öğrenci gelecek, kapını tıklayacak. Hocam gelebilir miyim? Gelecek, oturacaksınız, konuşacaksınız. Yani böyle rahat bir şekilde karşılayacaksınız. Bazı üniversitelerde hocanın kapısında yazar, randevu almadan, ofis saati bu zaman, diğer saatlere randevu alacaksınız. Biz de, ben de öğrencilere diyorum ki kapım açıksa, benim kapım hep açıktır zaten ama kapım açıksa ben de çok meşgul değilsem gelin hemen. Yani şey yapalım, yani bizim amacımız bölümde. Kapımız her zaman açık ama sadece kapımız değil, gönlümüz de açık.