Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi
Tatlı Yiyelim Tatlı Konuşalım: Emirgân, Sana Gönüller Hayran

Emirgân, Sana Gönüller Hayran

 

İlkini ocak ayında gerçekleştirdiğimiz “Tatlı Yiyelim Tatlı Konuşalım” temalı buluşmalarımızın ikinci ayağı için Emirgân Korusu’na gittik. Ticaret TÖMER kursiyerlerimizle 21 Nisan 2024 tarihinde Eminönü İskelesi’nde buluştuk. Kısa bir Boğaz turu yaparak Beşiktaş, Ortaköy, Arnavutköy ve Bebek semtlerini de gördükten sonra Emirgân İskelesi’nde vapurdan indik.

Neler yapmadık ki! İlk önce iskeleyi gezdik ve burada balıkçıların nasıl balık tuttuklarını izledik. Hatta birkaç kursiyerimiz balık tutmayı da denedi. Bu, onlar için de kesinlikle unutulmaz bir deneyim oldu. Sonra Emirgân Hamid-i Evvel Camii ve onun hemen karşısındaki I. Abdülhamid Çeşmesi’ne uğradık. Çeşmenin temiz suyundan içtik. Buradaki kısa sohbetlerden sonra dar ve yokuşlu sokakları aştık. O sırada, İstanbul’un sembollerinden biri olan lale bitkisine özel olarak düzenlenmiş Lale Festivali devam ediyordu ve biz de İstanbul Lale Müzesi’nin girişine rastlamıştık. Ancak programımızın farklı oluşu sebebiyle müzeye girmedik. Nihayet Emirgân Korusu’na ulaştık ve lalelerin gözlerimize ve gönlümüze verdiği keyfi koruda yaşadık. Ardından korunun girişine yakın geniş bir alanda ilkine benzer bir Halil İbrahim sofrası kurduk. Kurduğumuz sofranın bereketiyle hem sohbet etme hem de oyun oynama imkânı bulduk. Neşeli saatler geçirdikten sonra soframızı toplayıp Emirgân Korusu’nun yokuşlarını tırmandık. Koruda yer alan üç ünlü köşkten ikisini –Sarı Köşk’ü ve en tepede bulunan Beyaz Köşk’ü- gördük ve zirveye çıkmanın tadını çıkardık. Yürüdüğümüz yollar boyunca hatıra olarak bol bol fotoğraf ve video çekmeyi de ihmal etmedik.

Yavaş yavaş çıktığımız yokuşları yine yavaş yavaş indik. Korudan çıkıp Çınaraltı mevkiinde birer çay içtik ve Eminönü’ne dönüş vapuru yaklaşana kadar sohbetlerimize devam ettik. Vapur iskelesine doğru yürürken çok büyük bir kalabalık gördük. İskelenin hem içinde hem de dışında insanlar bekliyordu. İskele, “İğne atsan yere düşmez.” diyebileceğimiz kadar kalabalıktı. Vapur ile planlanan saatte Eminönü’ne dönemeyeceğimizi anlayınca Sarıyer yönünde kısa bir sahil yürüyüşü yaptık. Dinlene dinlene sahil havası aldıktan sonra Tokmak Burnu otobüs durağında otobüs bekledik. Pazar akşamının yoğunluğuna otobüs durağında da şahit olduk. Birkaç dakika sonra otobüs geldi ve hepimiz farklı duraklarda inerek dağıldık. Dolu dolu geçirdiğimiz bu anlamlı günden akılda kalıcı hatıralar ile evlerimize/yurtlarımıza döndük.