İstanbul Ticaret Üniversitesi İşletme Fakültesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. N. Öykü İyigün, Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümüne dair sorularımızı cevapladı.
Vizyon ve misyon çok önemli kavramlar. Vizyon aslında bölümü kendisini nerede konumlandırdığıyla ilgili ve biz MIS yani Management Information Systems, Yönetim Bilişim Sistemleri İngilizce bölümü olarak mezunlarımızı Türkiye’nin önde gelen MIS bölüm mezunları arasında yer almasını hedefleyerek bu bölümü kurduk. Misyonumuz da bunu gerçekleştirebilmek için paydaşlarımızla, danışma kurulumuz başta olmak üzere, iş dünyasından aldığımız destekle ve kaliteli akademik kadromuz ve eğitim programlarımızla bunu başarmaya çalışmak.
Bölümümüzün müfredatına çok güveniyoruz. Bunu hem iş dünyasından geri bildirim alarak hem de çeşitli en iyi üniversitelerin müfredatlarıyla kıyaslama yaparak ve ondan sonra da çeşitli görüşmeler yaparak oluşturduk ve dizayn ettik. Akabinde bizzat şahsım tarafından oluşturulan takımla bu programı çeşitli yine kanaat önderlerine gönderdik ve bir onay sürecinden geçirdik ve içimiz çok rahat olarak aslında programımızın müfredatını oluşturduk. Müfredatın üç tane ayağı var. Bir tanesi akademik, bir tanesi iş dünyasından yönelik ve bir tanesi de Information Systems dediğimiz bilişim sistemleri ayağı. Dolayısıyla bu üç ayakta öğrencilerimizin en donanımlı şekilde mezun olmalarını hedefliyoruz.
Şu an ülkenin bir dijitalleşme alanında aslında stratejik bir adım attığını görüyoruz. Dolayısıyla Türkiye’nin bu stratejik adımına yönelik olarak çok önde olan ve öncü olan bölümler olacak ve bunlardan bir tanesinin de yönetim ve ilişim sistemleri olduğunu düşünüyoruz. Dijital Dönüşüm Ofisi’nin Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak kurulmuş olan bir birim, bir yapay zeka strateji belgesi ortaya çıktı. Dolayısıyla bizim müfredatımızda da hem yapay zeka ile ilgili dersler hem de bununla ilgili aslında uygulama alanları bulunuyor. Dolayısıyla öğrencilerimizi bu bölüme teşvik etmekten mutluluk duyuyoruz.
Öğrencilerimizi gerçekten Yönetim Bilişim Sistemleri mezunu olarak, Management Information Systems bölümü mezunu olarak, iş dünyasında aktif yer almaları için kariyer fırsatları sunmaya çalışıyoruz. Bunlardan ilki tabii ki zorunlu staj. Bu zorunlu stajı da öğrencimize bırakmıyoruz. Üniversitemizin Kariyer Merkeziyle beraber bu fırsatı sağlayabilmek için, yakalayabilmeleri için çalışmalar yürütüyoruz. Aynı zamanda da danışma kurulu üyelerimiz ve akademik kadromuz da bu konuda bize destek oluyor.
Birincisi yeni bir bölüm. Her zaman için yenilik aslında aktiflik getirir. Dolayısıyla çok aktif olduğumuz bir alandayız. İkincisi doğal olarak ‘İş Dünyasının Üniversitesiyiz’ diye hep söyleriz. Dolayısıyla İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin zaten iş dünyasıyla doğal ve organik bir bağı var. Dolayısıyla öğrencilerimiz stajlarından önce veya sonra kendileri de mutlaka iş dünyası alanında İTO’nun fırsatlarından yararlanacaktır diye düşünüyoruz.
Bölümümüz doğası itibariyle aslında hep şu cümleyi kullanıyorum ben. Management %50’si yani yönetim, bilişim sistemleri, information systems kalan %50’si. Dolayısıyla teknolojiye çok hâkim. Yazılım, kodlamayı çok iyi bilen. Dolayısıyla da üniversitemizin imkanlarıyla, laboratuvarlarıyla, gerek bilgisayarlarıyla, gerek yazılımlarıyla çok önemli olduğunu düşündüğümüz için teknolojinin oyun değiştiren güç olduğunu düşünüyoruz.
İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde İngilizce Yönetim Bilişim Sistemleri aslında ana bilim dalı olarak faaliyet gösteriyor. Yani bizim yüksek lisansla programımız açıktı ve mezunlarımızı verdik. Dolayısıyla geçen sene lisans programına da YÖK’ten onay aldığımız için bu sene ilk öğrencilerimiz ikinci sınıfta olacaklar. Dolayısıyla çok yeni ve heyecanlı bir bölümümüz. 5 yılın sonunda biz aslında ilk mezunlarımızı vermiş olacağız. Tabi ki hedefimiz, onları iyi yerlerde çalışırken, iyi pozisyonlarda ülkeye, vatana katkı sağlarken görmek. Ama tabi ki teknik olarak da iş birliklerimizi artırmayı, akreditasyon çalışmalarına başlamayı ve mümkünse de doktora, süreçlileri için hazırlıklarımızı tamamlayıp, YÖK’e dosyamızı iletmeyi planlıyoruz.
Yeni bir bölüm olmamız sebebiyle işi biraz sıkı tutuyoruz ve butik olmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla 60, 70, 80, 90 kişi değil, 30 kişilik bir kontenjanımız var. Full doldu. Butik bir bölüm olmayı amaçladığımız için de öğrencilerimizle birlikte etkileşimi yüksek. Öğrencilerimiz ne zaman isterlerse açık kapı politikamız var. Sadece benim değil, herhangi bir hocaya gidebilirler, danışabilirler, fikir açısından tartışma yapabilirler ve dolayısıyla okul imkanlarına faydalanmaları adına ve onlara sunduğumuz çeşitli okul dışı faaliyetleri gerçekleştirebilmek adına da bölümümüzün kulübünü de kurduk, topluluğunu da kurduk. Dolayısıyla güzel, keyifli, verimli ama aynı zamanda mutlu eden bir üniversite deneyimi yaşatmak istiyoruz. Bu da bizim elimiz.