Mimarlık Bölümü, geniş yelpazesi ve teknolojik altyapısıyla öğrencilerine çok yönlü vizyon kazandırıyor. Bölüm Başkanı Doç. Dr. Leyla Suri, mimarlığın misyonu ve vizyonunu, öğrencilere sundukları programların katkılarını ve iş dünyasına hazırlık süreçlerini anlattı.
İstanbul Ticaret Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Leyla Suri, Mimarlık Bölümüne dair sorularımızı cevapladı.
Mimarlık Bölümü misyonu ve vizyonu nedir?
Mimarlık nedir sorusuna cevap vermek lazım. Aslında çok geniş kavramlı bir tanım ama genel olarak bakarsak mekân ve kullanıcı arasındaki bir iletişim dilidir mimarlık. Ve bizim ülkemizin konumuna baktığımız zaman bizim ülkemiz gerek yer altında gerek yer üstünde hem doğal değerler hem de kültürel değerler olarak bir hazine adeta. Biz bu hazinenin korunması, sürdürülebilmesi, hem doğal kaynakların hem kültürel varlıklarımızın korunması, sürdürülebilmesi ve uluslararası arenada da bunun tanıtılması, öneminin anlatılması üzerine çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dolayısıyla misyonumuz da bunun farkında olan öğrenciler yetiştirmek. Dünyayla iletişim kurabilen, bu değerlerimizi öncelikle özümseyen ve bu yönde eğitimini ve ihtisas alanlarını geliştiren öğrenciler yetiştirmeyi hedefliyoruz.
Mimarlık Bölümü Programları ve bu programların öğrencilere katkıları nelerdir?
Mimarlığın çok geniş bir yelpazesi var. Teknik olarak bakarsak bir tarafı endüstriyel tasarım, diğer tarafı şehir ve bölge planlama. Bu arada çok geniş bir yelpazeye sahip ve aynı zamanda kullanıcı ve mekân arasındaki ilişkiyi biz ifadelendirdiğimiz için toplumsal ve sosyal açıdan da birçok bilim alanıyla ilgili olmamız gerekiyor. Aynı zamanda deprem ülkesiyiz bildiğimiz gibi. Yapılar öncelikle bizi yıllarca içinde barındırabilecek, ayakta tutacak. Dolayısıyla derslerimizin bir kısmı teknolojik ve yapıyla ilgili dersler. Diğer kısmı estetikle ilgili dersler. Bir diğer kategoride tarihsel değerlerle ilgili dersler. Bunların ayrıntıları zaten bizim müfredatımızda var.
Öğrenciler neden Mimarlık Bölümünü tercih etmeli?
Mimarlık Bölümü her şeyden önce insanlara vizyon kazandırıyor, farkındalığı arttırıyor. Mimarlık eğitimini almaya başladıktan sonra bir öğrenci adımını dışarıya attığında hem iç mekânda hem dış mekânda her objeyi farklı inceler. Herkes yanından geçer görür ama mimar sadece görmekte kalmaz. Onu sanki röntgeni çekiyor gibi inceler. Onun hakkında derin bilgilere sahip olmak ister. Vizyonunu geliştirir ve bizim her proje alanımızda farklı bir konu işlendiği için örneğin hastane yapıyorsa tıpla ilgili, eğitim binası yapıyorsa eğitimle ilgili veya kültür merkezi yapıyorsa onlarla ilgili çok geniş alanda inceleme ve araştırma yapar. Aynı zamanda o bölgeyi kullanıcının da profilini incelemesi gerektiği için sosyolojik, psikolojik, teknolojik ve o mesleklerle alakalı kendisini geliştirmek durumunda çok yönlü bir vizyon kazandırmış bu açıdan.
Mimarlık Bölümü öğrencileri iş dünyasına nasıl hazırlıyor?
Biz her şeyden önce Ticaret Odası Vakfı’nın üniversitesiyiz. Dolayısıyla Ticaret Odası’nda mimarlık 250 tane iş kolunun lokomotifi aslında. 250 farklı iş kolu var mimarlık alanının içinde. Bu alanda ticaret yapan tüm kuruluşlar Ticaret Odasının bir doğal üyesi. Ticaret Odasında mimarlık alanıyla ilgili birçok komite var. Biz bu komitelerle sürekli iletişim halindeyiz. O komitelerle zaman zaman toplantılarımız oluyor. Onun dışında Erasmus olanaklarımız var. Erasmus’a öğrencilerimizi yönlendiriyoruz. Anlaşmalı ülkeler var ve birçoğu da gidip geldikten sonra çok farklı bir bakış açısı kazanıyorlar.
Mimarlık Bölümü Ar-Ge Faaliyetleri ve bu faaliyetlerin topluma faydaları nelerdir?
Araştırma ve geliştirme faaliyetlerimiz, mimarlığın çok geniş yelpazesinde bizim evrensel değerlerimiz var. Küresel iklim krizi gibi. Küresel iklim kriziyle bağlantılı olarak mimarlıkta hem yapının kendisini tasarlarken hem de o yapının içinde bulunduğu çevreyi tasarlarken yapacağımız tasarımın küresel iklim krizine mutlaka etkisi olacaktır. Çünkü yoğun yerleşme alanlarında küresel iklim krizinin etkilerinin daha fazla olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla araştırmalarımızı bu yönde sürdürmeye çalışıyoruz. İkinci olarak doğal ve kültürel değerlerimizin sürdürülebilirliği üzerine çalışmalarımız var. Malzeme üretimi üzerinde çalışmalarımız var. Yapılarda kullanılan malzemeler, teknolojik gelişmelerle birlikte sürekli yeni malzemeler devreye giriyor. Yeni teknolojiler, strüktürler devreye giriyor. Yaptığımız yapıların hem çevreye duyarlı, hem sürdürülebilir, hem depremselliğimizi gözümde bulundurarak ve geri dönüşümünü de dikkate alarak bunlara yönelik malzeme ve uygulama, detay çalışmalarımız bulunuyor.
Mimarlık Bölümü iş birlikleri ve partnerliklerinin öğrenci ve akademisyenlere faydaları nelerdir?
Her şeyden önce İstanbul Ticaret Odası Vakfı’nın üniversitesi olduğumuz için Ticaret Odasındaki birçok komite ile iş birliğimiz var. Bunun hem akademisyenlere hem öğrencilerimize akademik ve uygulama çalışmaları açısından son derece katkısı var. Elbette danışma kurulumuz var. Bunun dışında danışma kurulumuzun da kurulumuz kapsamında Ticaret Odası üyeleri, diğer üniversitelerden hocalarımız ve sektörde uzman firmaların katılımları var. Onlarla zaman zaman toplantılar yapıyoruz. Bunların dışında belediye vakıflar gibi inşaat sektörünün doğrudan içinde olan birimlerle iş birliklerimiz var. Ayrıca ortağı olduğumuz İstanbul Teknopark’ın olanaklarından da biz yararlanabiliyoruz. Sürdürülebilirlikle ilgili birtakım malzemeler üretme üzerine projelerimiz var. Bu projelerimizin yapılmasında İstanbul Teknopark’tan da destek görüyoruz hem laboratuvar olarak hem bilgi olarak.
Mimarlık Bölümü eğitimlerinde teknolojinin rolü nedir?
Teknolojinin bölümümüz eğitiminde mutlak bir rolü var. Mimar bir eseri oluştururken estetik değerlere önem veriyor elbette. Ancak öncelikle bir yapı sağlam olmak zorunda. Bir yapı üretilirken az toz, az ses çıkaracak, çevreye minimum ölçüde zarar verecek. Yapım, kullanım ve yıkılması aşamasında mutlaka geri dönüştürülebilecek malzemeler kullanılacak. Dolayısıyla biz teknolojik olarak bu malzemeleri geliştiren araştırmalar, çalışmalar üzerinde duruyoruz. Firma iş birliklerimiz de bu yönde.