Haberler

EKOLOJİ, TEKSTİL VE YAVAŞ MODA

İstanbul Ticaret Üniversitesi Çevre ve Doğa Bilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezi, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi iş birliği ile 28 Mayıs 2025 tarihinde Küçükyalı kampüsünde “Ekoloji, Tekstil ve Yavaş Moda Paneli gerçekleştirildi. Panelde ekoloii alanından Prof.Dr. İdris Oğurlu, moda tasarımı alanında Dr. Gönül Paksoy, tekstil tasarımı alanında Doç. Dr. Vildan Tok Dereci, Doç. Dr. Irmak Bayburtlu Çetinsoy ile dokuma sanatçısı Gül Bolulu ve tekstil mühendislik alanından Prof.Dr. Nigar Merdan ve Prof. Dr. Emine Dilara Koçak Dr. Öğr. Üyesi Sema Hatun Türker Moderatörlüğünde bilgilerini paylaştılar.

“İHTİYAÇLARINI AZALT BAŞIN DİK OLSUN”

İstanbul Ticaret Üniversitesi Çevre ve Doğa Bilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. İdris Oğurlu konuşmalarında ekoloji ve çevre ile ilgili bilinmesi gereken önemli kavramlara değinirken, doğada var olan kaynakların önemi, insan kaynaklı çevresel sorunlarına değindi. Doğada üretim ve yaşamın genel ilkelerinden bahsederken doğal bir çevrede olmanın basit ilkelerin üzerinde durdu. Ayrıca Oğurlu, sürdürülebilirlik kavramının temel ilkelerinden, insan ve diğer canlılar için yaşanılabilir bir ortamın oluşturulması için bu ilkelerin uygulanma yöntemlerini aktarmıştır. Prof. Dr. İdris Oğurlu konuşmasında insanın verdiği zararı ve kirliliği azaltmanın tek yönteminin bireysel sorumlulukların kazanılmasını bağlı olduğunu gerçek ekonomi kaynakların gerçek ihtiyaçlar için karşılanmasını, artık kanaat etme zamanının geldiğini, dünyanın ve insanlığın geleceği için gerçek ihtiyaçlar ile suni isteklerin ayrılması gerektiğini vurgularak yetinme seviyesine geçilmesini önerdi.

“ÇOK FAZLA DOĞAL KAYNAK TÜKETİMİ​”

Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nigâr Merdan çevre ve doğal kaynakların tüketiminde tekstilin bir numaralı suçlu olduğunu belirtirken Pamuk tarımının, dünyadaki pestisit satışlarının %4,7’sini ve böcek ilacı satışlarının %10’unu oluşturduğunun üzerinde durarak pamuğun masum olmadığını Tekstil ve Moda endüstrisinin üretim ve tüketici kullanımında önemli oranda tekstil atıkları oluşturduğunu önemle vurguladı. Tekstil boya, apre ve sanayisinin oluşturduğu zararları anlatan hocamız artık gelecek dijital pasaportların kullanılacağını 2026 yılından itibaren firmalar ve tüketiciler için zorunlu hale geleceğini belirtti.

“DOĞADA ATIK YOKTUR”

Dr. Gönül Paksoy öncelikle kısa özgeçmişini aktaradı. Doktora konusunu “Bazı Bitkilerin Doğal Boyar Madde Kaynağı Olarak Kullanılması” seçmesinde aslında yaşamı boyunca hep bilim ile sanat arasında kaldığını, bu iki disiplini ortak yürütmeye çalıştığını belirtti. Nişantaşında bulunan atölyesinde üretimlerin hala geleneksel yöntemlerle yürütüldüğünü, özellikle atölyesinde kâğıt dahil her atığın değerlendirildiğini belirtti. Dr. Gönül Paksoy Mimar Sinan Güzel Sanatlar Akademisi’nde adını kendisinin koyduğu, YÖK tarafından onaylanmış “Tekstilde Sürdürülebilir Tasarımlar” dersini uzun yıllardan beri vermekte olduğunu, burada meselenin atıktan tasarım yapmak olmadığını atığa nasıl bir bakış açısının getirildiği önemlidir dedi. Tasarımcı 2024 yılında açtığı “Doğada Atık Yoktur” sergisinde atık bitkiler ve diğer canlıların deri, pul vs. nasıl bir tasarıma dönüştürdüğünü aktardı. Son olarak gençlerin giyim-kuşamlarına dikkat etmesi gerektiğini, son yıllarda herkesi aynı gördüğünü çünkü kimsenin bir stilinin olmadığını, eskiden Nişantaşı, Beyoğlu gibi bölgelerde insanların giyim-kuşamlarını sergilediği şimdilerde ise bu bölgelerde bu tarzları göremediğini belirtirken kadın ve erkek giyiminin birbirine karıştığının altını çizdi.

“KAVAK POLENİNDEN LİF”

Marmara Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Emine Dilara Koçak öncelikle bir proje kapsamında İtalya’da geçirdiği 1 yılı ve projelerini aktardı. Sürdürülebilirliği giyilebilir tekstiller üzerinden aktaran Koçak, şu anda Vestel ile bir proje yürüttüklerini ve doğada yok olabilir, çevreci LCD ekran geliştirdiklerini söyledi. Sürdürülebilirliğin yolunun yenilikçi ve doğayla uyumlu malzemeler üretmekten geçtiğini Koçak, gençlere bilim ve araştırma yürütmelerini ve Avrupa’nın bize sağladığı fonları projelerle geri almamız gerektiğinin üzerinde durdu. İtalya Pisa üniversitesinde kampüste cep telefonlularının otomatik olarak kapatıldığını dolayısıyla öğrencilerin tüm vakitlerini telefon üzerinden geçirmemelerini sürdürülebilir bir yaşam için sürdürülebilir teolojilerin ve yeniliklerin araştırılması gerektiğini aktardı. İtalya’da bulunduğu süre içinde onların geliştirdikleri araştırmaları incelediğini ve kavak poleninden lif elde ettiği projesini dinleyicilere aktardı.

“ORTAK GELECEĞİMİZ”

Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Bölümü Öğretim Üyesi Doçent Dr. Vildan Tok Dereci “ortak geleceğimiz” kelimelerinin grafik tasarımda farklı yazılımını göstererek hepimizin aynı gezegende bulunduğunu aslında ortak bir derdin ve sorunun olduğunu söyledi. Dolayısıyla sürdürülebilirlik ile ilgili çok “dertlendiğini” ve bu derdi çalışmalarına nasıl yansıttığını açıkladı. 2016 yılında geliştirdikleri “BEZCE” projesinde geleneksel kumaşlar kullanılarak endüstriyel yöntemler uygulamadan üretilen giyim parçalarını ve “sandık izi” sergisinde evde çeyiz sandıklarında kalan çeyizlikleri nasıl değerlendirdiğini gösterdi.  Derslerinde ve projelerinde öğrencilerine bir eylem planı oluşturmalarını istediğini, dolayısıyla sürdürülebilirlik diyorsak hepimizin bir eylem planı oluşturması gerektiğinin önemini vurguladı.

 

“DOĞANIN GİZLİ LİFLERİ”

Marmara Üniversitesi ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümlerinde dersler veren Dokuma Sanatçısı Gül Bolulu ise kendi sanat yolculuğunu dinleyicilere aktarırken doğayı sanata nasıl çevirdiğini anlattı. Sanatçı sürdürülebilirliği bilmeden 90’lı yıllardan beri doğal malzemelerle çalışmaya başladığını ifade etti. Sanatçı, çevresinde gördüğü havuzdan çıkarılmış bir yosun, deniz kenarındaki kırmızı agler ve yabani hurma gibi ezilmiş veya bir kenara atılmış bitkileri eserlerinde bir malzeme haline getirdiğini görselleri ile paylaştı. Ayrıca kullan-at ürünlerden ziyada geri dönüşümü hayatında bir ilke olarak uyguladığını belirten sanatçı atılmış mobilyaları birtakım tamir işlemleri ile geri dönüştürüp kullandığını, tüketmekten vazgeçilmesi gerektiğini belirtti.

“SÜRDÜRÜLEBİLİR MODA”

İstanbul Ticaret Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Irmak Bayburtlu Çetinsoy moda kelimesinin içeriğinin tam olarak bilinmediğini ve öncelikle “moda nedir” sorusunu iyice açıklamak gerektiğini belirtti. Günümüz koşullarında endüstriyel gelişmelere meydan okumanın imkânsız olduğunu, dönen tüketim çarkının kırılmasının zor olduğunu ancak giyim kavramının net ve anlaşılır bir şekilde oturtulması, bu çarkı yavaşlatabileceğini açıkladı. Çetinsoy ayrıca bilinçli bir moda tüketicisinin olmadığını bunun oluşturulması için markalaşmanın ve tüketim davranışlarını insanlara yeniden bir bilinç olarak verilmesi gerektiğini savundu.

Dinleyicilerin büyük zevkle dinlediği panel panelist hocaların geleneksel, kültürel kodların kullanılması, kültürel tarzların geri kazandırılması, tekstil ve moda tasarım bölümlerinde geleneksel unsurların daha çok işlenmesi ve çok uzak olmayan gelecek nesle temiz bir ekosistem ve tüketim bağımlılığının bir an önce bırakılması ortak fikirleri ile son buldu.

 

 

DİĞER Haberler

14 Nisan 2025
WEFA ile Tasarla Yarışmasında Mimarlık Bölümü Öğrencilerinden Mansiyon Ödülü 26 Şubat 2025
Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü İspanya’da 26 Şubat 2025
Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü İstanbul Fashion Connection, Hazır Giyim ve Moda Fuarı- LINEXPO İç Giyim ve Fuarlarında 26 Şubat 2025
Alçı Plakada Ebru Sanatı Deneyimi 26 Şubat 2025
Tekstil ve Moda Tasarımı Bahara Merhaba Sergisi 1 Temmuz 2024
TÜBİTAK 2209-A BİDEB KAPADOKYA ÇALIŞTAYI 30 Nisan 2024
BAHAR KONFERANSLARI 4- METAVERSE VE DİJİTAL TASARIM 30 Nisan 2024
BAHAR KONFERANSLARI 3- TASARIM VE TASARIMCI KAVRAMI ÜZERİNE 22 Şubat 2024
Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Akademik Kurulu Toplandı
×