Haberler

Bilge Mimar Turgut Cansever’in Dünya Görüşü İstanbul Ticaret Üniversitesinde Anlatıldı

Üniversitemizde gerçekleştirilen söyleşide, Öğretim Üyemiz Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün, Bilge Mimar Turgut Cansever’in mimariye, hayata ve insan-varlık ilişkisine dair düşüncelerini öğrencilerle paylaştı. Prof. Dr. Öğün, mimarlığın yalnızca bir meslek değil, insanın dünyayı inşa ederken kendini de yeniden anlamlandırdığı ahlaki bir süreç olduğunu vurguladı.

İstanbul Ticaret Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Mimarlık ve Tasarım Öğrenci Topluluğu ile Arkitekt iş birliğiyle düzenlenen “Bilge Mimar Turgut Cansever’in Dünya Görüşünü Anlamak” başlıklı söyleşide, Üniversitemiz İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün konuşmacı olarak katıldı. Hezarfen Kampüsü Küçükyalı Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen söyleşide Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün, Bilge Mimar Turgut Cansever’in mimariye, hayata ve yeryüzüne bakışını kendi tanıklıklarıyla paylaştı. Söyleşiye Mütevelli Heyet Başkanımız Dr. İsrafil Kuralay, Mühendislik Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Muammer Kalyon, Meslek Yüksekokulu Müdürümüz Doç. Dr. Muhammet Ceylan, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekan Yardımcımız Dr. Öğr. Üyesi Sacide Akın, bölüm başkanlarımız, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

 

“MİMARLIK, İNSAN VE TABİAT ARASINDA KURULAN AHLAKİ BİR DİLDİR”

Cansever’in mimarlığı “İnsanın dünyayı imar ederken kendini de inşa ettiği bir süreç” olarak gördüğünü belirten Prof. Dr. Öğün, onun düşünce sisteminin merkezinde “varlığa hürmet” kavramının yer aldığını ifade etti. Prof. Dr. Öğün, “Turgut Bey, insanın doğaya hükmetmek yerine onunla uyum içinde yaşaması gerektiğini söylerdi. Bu, mimarlığın ahlaki sorumluluğudur” dedi.

“İYİ MİMARİ, TOPOGRAFYANIN BİR PARÇASI OLMALIDIR”

Prof. Dr. Öğün, Süleymaniye Camii örneğinden yola çıkarak Cansever’in şehir estetiğine bakışını şu sözlerle aktardı: “İyi bir mimari, topografyadan bağımsız olamaz. Bina, bulunduğu tabii çevrenin bir parçasıymış gibi yükselmeli, oraya sonradan eklenmiş değil, sanki hep oradaymış hissi vermelidir.”
Prof. Dr. Öğün, bu anlayışın mimarlığı yalnızca bir yapı üretiminden çıkararak, insanın varlıkla kurduğu ahlaki bir diyaloga dönüştürdüğünü ifade etti.

 “GELENEK, GEÇMİŞİN TEKRARI DEĞİL; ANLAMIN YENİDEN ÜRETİLMESİDİR”

Söyleşinin devamında günümüz mimarlık anlayışına da değinen Prof. Dr. Öğün, teknolojik dönüşümün hızına dikkat çekerek “Yeni teknolojileri kullanmak elbette kaçınılmaz ama önemli olan, bu araçları gelenekten kopmadan, medeniyet birikimiyle harmanlayabilmektir” ifadelerini kullandı.
Mimarlık öğrencilerine seslenen Prof. Dr. Öğün, “Gelenek dediğimiz şey geçmişin tekrarı değil, anlamın yeniden üretilmesidir. Bir mimar, sadece proje çizen değil, insanın varlıkla ilişkisini yeniden kuran bir düşünür olmalıdır” dedi.

CANSEVER’İN AZ BİLİNEN YÖNÜ: “NEYZENLİĞİ İLE MANEVİ BİR MİMARİ KURARDI”

Söyleşinin soru-cevap bölümünde Prof. Dr. Öğün, Turgut Cansever’in az bilinen neyzen yönüne dair anılarını paylaştı. Cansever’in klasik Türk musikisini “manevi mimarinin bir formu” olarak gördüğünü anlatan Prof. Dr. Öğün, “Bir gün kendisinden ney dinlediğimde, o sesin içinde aşkın sırrını hissettim. Bu sadece bir müzik değil, varlıkla kurulan derin bir diyaloğun sesiydi” sözleriyle Cansever’in çok yönlü kişiliğini anlattı.

DR. KURALAY: “SANATIN HER ALANI AYNI HAKİKATİN FARKLI TEZAHÜRÜDÜR”

Söyleşinin sonunda Dr. Kuralay, Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün’e teşekkür plaketi takdim etti. DrKuralay, sanat dalları arasındaki bütünlüğe dikkat çekerek, mimarinin, musikinin ve diğer sanatların aynı kaynaktan beslendiğini vurguladı. Dr. Kuralay, “Mimari, musiki, hat veya halk sanatı fark etmiyor; hepsi aynı kapıya, tevhid kapısına çıkıyor. Niyazi Sayın gibi bir neyzenin aynı zamanda fotoğraf sanatçısı, evrak ustası ve kuşbaz olması tesadüf değil. Sanatın her alanında aynı hakikatin farklı tezahürlerini görüyoruz” ifadelerini kullandı. Etkinlik, hatıra fotoğrafı çekiminin ardından sona erdi.

 

DİĞER Haberler

5 Kasım 2025
Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü Bahara Merhaba Öğrenci Çalışmaları Sergisi Açıldı! 5 Kasım 2025
Endüstriyel Tasarım Bölümü Öğrencisi Hafsa Nur Bulut’tan Uluslararası Birincilik Ödülü 2 Haziran 2025
EKOLOJİ, TEKSTİL VE YAVAŞ MODA 14 Nisan 2025
WEFA ile Tasarla Yarışmasında Mimarlık Bölümü Öğrencilerinden Mansiyon Ödülü 26 Şubat 2025
Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü İspanya’da 26 Şubat 2025
Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü İstanbul Fashion Connection, Hazır Giyim ve Moda Fuarı- LINEXPO İç Giyim ve Fuarlarında 26 Şubat 2025
Alçı Plakada Ebru Sanatı Deneyimi 26 Şubat 2025
Tekstil ve Moda Tasarımı Bahara Merhaba Sergisi 1 Temmuz 2024
TÜBİTAK 2209-A BİDEB KAPADOKYA ÇALIŞTAYI
×
WhatsApp