İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ SİYASET BİLİMİ VE
ULUSLARARASI İLİŞKİLER
İngilizce
Cumhuriyetimiz 100 Yaşında Paneli Tamamlandı

İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde Cumhuriyet’in 100. yılı anısına düzenlenen programlar devam ediyor. Son olarak düzenlenen geniş katılımlı panelde Cumhuriyet’in ilk yüzyılı ekonomi, sağlık, iş dünyası, anayasal süreçler ve bilim teknoloji açısından değerlendirildi.

İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Said Yazıcıoğlu’nun yönettiği panelde İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazım Ekren, Mekatronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdulkerim Kar, Kamu Hukuku Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayhan Ceylan, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oya Dağlar Macar ve İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhittin Adıgüzel birer sunum yaptı.

“TEHDİTLER BOYUT DEĞİŞTİREREK DEVAM EDİYOR”

Panelin açış konuşmasını Rektör Prof. Dr. Abdulhamit Avşar yaptı. 100 yıl evvel Türkiye kurulduğunda çok sayıda düşmen ve tehdit olduğunun altını çizen Prof. Dr. Avşar, bugün de farklı şekilde tehditler olduğunu söyledi. Prof. Dr. Avşar, Cumhuriyetin 100 yılını anlamanın ve değerlendirmenin ve bunu yeni nesle aktarmanın çok önemli olduğunu kaydetti. Rektör Avşar, bu şekilde Cumhuriyet’in daha ileriye taşınabileceğini vurgulayarak bu konuda üniversitelere de ciddi bir iş düştüğünü, İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin de bu görevi her daim layıkıyla yerine getireceğini ifade etti.

Cumhuriyet’in önemli bir değer olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Avşar, 100 yılda birçok problemin aşıldığını, artık mazimize uygun adımlar atmak için gerekli şart ve zeminin oluştuğunu söyledi. Gelinen aşamada Türkiye’nin büyük bir güç haline geldiğini belirten Prof. Dr. Avşar, Cumhuriyeti ileri taşımak için çok daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Prof. Dr. Avşar, son olarak Cumhuriyet’in kurulmasında ve gelişmesinde emeği geçenleri anarak panelin ikinci yüzyıla önemli bir perspektif getireceğine inandığını söyledi.

Ardından panelin moderatörü Prof. Dr. Mustafa Said Yazıcıoğlu, 100 yılın önemli olduğunu ifade ederek bir direniş hareketiyle başlayan cumhuriyetin halka yönetimin verilmesi, bireysel hak ve özgürlüklerin sağlanması ve korunması açısından önemli olduğunun altını çizdi. Gelinen noktada eğitim, sağlık, teknoloji ve ekonomi başta olmak üzere her alanda önemli mesafeler katedildiğini vurgulayan Prof. Dr. Said Yazıcıoğlu ikinci yüzyılda daha önemli atılımlar olacağını vurguladı. Ardından panelistleri sahneye davet etti.

“NİTELİKSEL HEDEFLERE ODAKLI EKONOMİK PROGRAM”

İlk sözü alan Prof. Dr. Nazım Ekren, 21. yüzyılın ilk çeyreğindeki ekonomik parametreleri göstererek ikinci yüzyılın gelişmesi konusunda bir perspektif çizdi. Küresel trendlerin Türkiye’yi de etkilediğini belirten Prof. Dr. Nazım Ekren, objektif değerlendirmelerin yanında çıkar odaklı analizlerin varlığının güçlü bir hazırlık yapmayı zorunlu kıldığının altını çizdi. Prof. Dr. Ekren, hazırlanacak programın krizlere tepki modellerini, döviz kazanma faaliyetlerini ve gerekli yeniden yapılanma süreçlerini içermesi gerektiğinin altını çizdi.

Prof. Dr. Nazım Ekren, hazırlanması gereken ulusal dönüşüm planının ulusal ekonomik güvenlik ve savunma sistemi, ulusal yapı ve ilişkiler sistemi ile niteliksel hedeflere odaklı program şeklinde ana bileşenlerden oluşması gerektiğini söyledi.

“BİLİMDE ÖNCELİK NİTELİK”

Ardından söz alan Prof. Dr. Abdulkerim Kar, bilim ve teknolojide önemli gelişmeler yaşandığını belirterek üniversitelerin sanayi ve iş dünyası ile işbirliği sonucunda bu alanda ümitvar olduklarını söyledi.

Bilim insanlarının bilimin teknolojiye dönüştürülmesi konsuunda daha çok çabalaması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Kar, nitelikten çok niceliğe önem verilmesinin bazan olumsuz sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulundu.

“ANAYASA SİHİRLİ DEĞNEK DEĞİL”

Prof. Dr. Ayhan Ceylan ise Türkiye’nin 200 yıla yakın bir anayasal tecrübeye sahip olduğunu hatırlatarak ilk anayasal metinlerin Batıdaki sosyal ve siyasal gelişimlerin bir ürünü olduğunu söyledi. Osmanlı’nın ıslahat sürecine vurgu yapan Prof. Dr. Ceylan Türkiye’nin anayasal sürecini özetledi.

Günümüzde yeni anayasa tartışmalarının yeniden başladığını belirten Prof. Dr. Ceylan anayasa metinlerinin bir günde her şeyi düzene sokacak sihirli değnek olmadığını kaydetti. Bunların siyasi ve hukuki metinler olduğunu, bu konuda yönetim-siyaset uzlaşmasının kaçınılmaz olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ceylan, “Sürekli darbe anayasalarından şikayet ediyoruz ancak yeni anayasa için ciddi bir ortak konsensüs gerekiyor” dedi. Prof. Dr. Ceylan, siyasi çekişmelerin dışında kalan, Türkiye’ye bir gelecek perspektif çizecek bir anayasaya ihtiyaç olduğunun altını çizdi ve uzun soluklu bir anayasanın ancak bu şekilde mümkün olacağını kaydetti.

“SAĞLIK DEVLETİN BEKA MESELESİ”

Ardından kürsüye gelen Prof. Dr. Oya Dağlar Macar, Türkiye’nin sağlık politikaları üzerinde durdu. Günümüz sağlık politikalarının temelinin 1925 – 1945 döneminde atıldığını vurgulayan Prof. Dr. Dağlar Macar, salgın hastalıklarla mücadelenin ise cumhuriyet önce, henüz milli mücadele sırasında başladığını söyledi.

Sağlık konusunun Cumhuriyet kadroları tarafından sadece tıbbi bir mesele olarak değil daha geniş bir perspektifle ele alındığını söyleyen Prof. Dr. Dağlar Macar, sağlığın çok boyutlu ve önemli bir alan olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Dağlar Macar, Osmanlı’da sağlık alanında bakanlık yokken TBMM’nin açılmasından hemen sonra sağlık bakanlığının ihdas edildiğini vurguladı.

Sağlık sorunlarının sadece tıbbi çözümlerle sonlandırılamayacağını, bunun uzun bir süreç olduğunu kaydeden Prof. Dr. Dağlar Macar, Cumhuriyet kadrolarının bunun bilincinde olduklarını, bunu çok boyutlu olduğunun farkında bulunduklarını söyledi. Prof. Dr. Dağlar Macar, sağlık konusunun ulus inşasında bir araç, ekonomik kalkınmanın ön şartı, modernleşmenin bir göstergesi ve devletin beka meselesi olduğunu ifade etti.

“KALKINMACI DEVLET”

Panelin son konuşmacısı Doç. Dr. Muhittin Adıgüzel, sözlerine 1915’te 264 sanayi kuruluşu varken Türkiye’de bugün 170 bine yakın fabrikanın faaliyet gösterdiğini hatırlatarak başladı.

Türkiye’de iş dünyasının gelişimini yarısı dolu, yarısı boş bir bardağa benzeten Doç. Dr. Adıgüzel, önemli gelişmelerin yanında eksik kalan unsurların da var olduğunun altını çizdi. Türkiye’de iş dünyasının gelişmesi için rekabet gücünün de artması, kalkınmacı devlet anlayışının hakim kılınması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Adıgüzel, iktisat politikalarıyla gelişmenin hep bir yere kadar olacağını vurguladı.

Panel, konuşmacılara sertifika verilmesi ve toplu fotoğraf çekiyle sona erdi.