NEDEN TÜRKÇE?

Her dil; konuşulduğu toplumun yaşam biçimi, maddi ve manevi değerleri, inanç sistemi ve hayata bakış açısı gibi çeşitli yönlerini ortaya koyar. Türkçe de Türk toplumuna özgü yanları yansıtan, gözleme dayalı adlandırma gücü ve zengin söz varlığı ile güçlü bir dildir. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Türk dili; Türk milletinin kalbidir, zihnidir.” sözünde belirttiği gibi; Türkçeyi öğrenmek demek, aynı zamanda Türk toplumu gibi düşünebilmek ve onunla gönül yakınlığı kurabilmek demektir.

Türkçe, öğrenilmesi zor bir dil değildir. 29 harften oluşan Türk alfabesinde harflerin %90 civarı bir oranda yazıldığı gibi telaffuz edilmesi Türkçe öğrenmeyi kolaylaştıran önemli bir etmendir. Eklemeli dil yapısında olan Türkçede, kelime köklerine sistemli bir şekilde gelen ekler sayesinde yeni kelimeler türetilir. Görevleri belli bu eklerle kelime türetmenin mantığı hızlıca öğrenilir. Türkçe kelimelerde ünlü uyumlarının ve ünsüz benzeşmelerinin varlığı, dile ahenk katmakla birlikte, kelimenin akılda kalıcılığını da sağlar. İsimlerin ve sıfatların eril, dişi ya da nötr olarak sınıflandırılmaması Türkçe öğrenmedeki bir diğer kolaylıktır.

Günümüzde Türk dili yoğun olarak Türkiye’de ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde konuşulmaktadır. Özbekistan, İran, Çin, Kazakistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Kırgızistan ve ayrıca Rusya Federasyonu, Afganistan, Irak, İran, Suriye, Gürcistan, Ukrayna, Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya, Kosova, Arnavutluk, Sırbistan ve Romanya’da da az sayıda da olsa Türkçe konuşuru bulunmaktadır. Türkçe, Türkiye’den yapılan göçlerden dolayı Avrupa’da, Amerika’da ve Avustralya’da da konuşulmaktadır. Türkçenin bugün dünya çapında yaklaşık 85 milyon insan tarafından konuşulduğu tahmin edilmektedir.

Sonuç olarak diyebiliriz ki, oldukça geniş bir coğrafyada konuşulan Türkçeyi öğrenmek, size önemli avantajlar sağlayacaktır.

×
WhatsApp