Dekan

Günümüzde iletişim alanında erişilen hız ve yeni araçsal özelliklere göre değişen farklı ifade biçimlerinin bireysel ve toplumsal hayatı nasıl ve hangi düzeyde etkilediği, insanın gerçeklik algısını, zaman, mekân ve nesnelerle olan ilişkisini nasıl belirlediği sorusu araştırmaların odak noktasını teşkil etmektedir. Sözlü iletişimden yazı diline, tek taraflı görsel iletişime ve nihayet interaktif medya kültürüne uzanan tarihsel süreç içinde sadece gerçeklik algısı değil, aynı zamanda düşünce biçimleri ve değer yargılarının da değişmesi, konunun önemini daha da artırmaktadır. Ayrıca iletişim alanında yaşanan teknolojik devrimlerin devlet organizasyonu, toplumsal hayat düzeni, üretim-tüketim ilişkileri ve güç dengelerini oluşturan yapılanmaların hiyerarşisinde değişim ve dönüşümlere yol açması, tartışmanın boyutlarının iletişim alanının dışına, sosyolojiye, politolojiye, felsefeye, psikolojiye, antropolojiye, semiyolojiye ve epistemolojiye doğru genişlemesine yol açmaktadır. Sürekli genişleyen sorgulama alanı, kültür, sanat, estetik ve etik alanında sürdürülen tartışmaların da eklenmesiyle farklı boyutlar kazanmaktadır. Söz konusu tartışma alanında geçerlilik iddiası taşıyan temel iletişim ve medya teorileri, kendi aralarında ayrışmakta ve çelişkili söylemler inşa edebilmektedir. Günümüzde klasik teori anlayışının geçerliliğini yitirmeye ve yerini çok mantıklılığa, disiplinler-arasılığın sınırlarını aşan meta-teorilere bıraktığı görülmektedir.

Bu bağlamda İletişim Fakültemizin çatısı altında buluşan programlar, medya ve iletişimin uzmanlık alanlarına sınırlanmasından ziyade değişik söylemleri ve disiplinleri dikkate alan ve onların ifade ettikleri sınırları aşan integral bakış açılarının sürekli güncellenen inşa süreçlerine odaklanmakta, özne ve öznelliğin birçok tarihsel, söylemsel, kültürel, etik ve medyatik unsurun kesişme noktasında efekt olarak üretilmesinin biçim ve tarzlarının tecrübe edildiği modern sonrası sürecin izini sürmektedir. Kaldı ki günümüzde tecrübe ettiğimiz teknolojik transformasyon süreci, iletişim araçlarının sunduğu yeni ifade imkânlarının algı ve düşünce biçimleriyle gerçeklik ilişkileri üzerine etkisini araştırmaya, anlamlandırmaya ve değerlendirmeye yönelik yeni bakış açılarını belirlemeyi zorunlu kılmaktadır.

Bu çerçevede öğrencilerimiz, iletişim alanında yürütülen bilimsel çalışmaların her defasında kavramsal düzeyde yeniden inşa edilmesi süreçlerine eşlik ederken, aynı zamanda, fakültemize bağlı programların uygulamalı derslerinde ve bünyemizde bulunan TV ve fotoğraf stüdyoları, bilgisayar laboratuvarları, görsel, yazılı ve işitsel uygulama merkezlerinde yetenek ve becerilerini geliştirmekte, mesleki tecrübeler edinmektedir.  İstanbul Ticaret Odası’nın desteğini her zaman yanında hisseden öğrencilerimiz, sahip oldukları kurum içi ve dışında staj imkânları, uluslararası öğrenci değişim programı (ERASMUS) sayesinde, dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen öğrencilerle birlikte çalışma hayatına hazırlanmaktadır.

Prof. Dr. Rıdvan ŞENTÜRK
İletişim Fakültesi Dekanı
×