İletişim Bilimi ve İnternet Enstitüsü
İletişim Fakültesi “DIGIDAYS 2021”de Dijital Dönüşümü Sektörün Öncü İsimleri ile Ele Aldı.

İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından 9-10 Nisan’da gerçekleştirilen Digidays 2021 programına, ulusal ve uluslararası firmaların üst düzey yöneticileri ve dijital alanda sektörün önde gelen temsilcileri katıldı. İletişim Fakültesi bünyesindeki akademisyenlerin moderatörlüğünde gerçekleştirilen etkinlikte; yapay zeka, dijital çağda sosyal sorumluluk, oyunlaştırmanın gücü, dijitalleşmede bulut teknolojileri, sürdürülebilirlik, dijital kanaat önderleri gibi konularda bilgi ve deneyimler paylaşıldı. İki gün süren etkinlikte toplam 12 oturumda 13 konuşmacı  dijitalleşme ve dijital iletişim alanındaki sektörel deneyimlerini paylaştı.

“Digidays Dördüncü Yılında Markalaşma Yolunda”

İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi öncülüğünde,Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü ile Medya ve İletişim Bölümleri iş birliğinde gerşekleşen “Digidays 2021” programının açılışında konuşan İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Oğurlu, dijital teknolojilerin son 30 yılda büyük bir hızla geliştiği ve hayatın her alanına girdiğine dikkat çekerek, reklam ve halkla ilişkiler alanında da önemli değişimlere neden olduğunu ve iletişim dünyasında yeni medya araçlarının çok daha fazla tercih edilmeye başladığını ve bu süreçte yapay zekanın önemli bir etkisi olduğunu söyledi. Ardından açılış konuşmasını gerçekleştiren Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Başkanı Prof. Dr. Gülay Öztürk, ilki 2017 yılında yapılan Digidays etkinliklerinin bu yıl 4. düzenlediklerini belirterek, dijital dünyanın sektörel ve akademik nabzının bu prgramda attığını ifade etti. Öztürk, iki gün sürecek bu etkinlikle ilk kez dijital iletişimin, yapay zeka, dijital sosyal sorumluluk, oyunlaştırma gibi bir çok konuda çok boyutlu bir şekilde ele alınacağını ve Digidays’in  artık marka bir etkinliğe dönüştüğünü vurguladı.

“Yazılım Sektöründe Dünya ile Birlikte Gidiyoruz”

Etkinliğin ilk gününde, Prof. Dr. Gülay Öztürk’ün moderatörlüğünü yaptığı ‘Yapay Zeka Yaşamı Nasıl Değiştirecek’ başlıklı oturumda konuşan Hewlett Packard Enterprise Türkiye, Kazakistan & Kırgızistan Genel Müdürü Güngör Kaymak, yapay zekanın derin öğrenme, makine öğrenmesi gibi bileşenlerden oluşan ve bugün birçok sektörde bunun kullanıldığını belirterek “Yapay zekanın içinde çeşitli disiplinlerin olduğunu görüyoruz. Yazılım sektöründe dünya ile birlikte gidiyoruz. Önemli olan veriyi nasıl kullanabileceğinizdir. Aylarca sürebilecek analizler yapay zeka ile çok kısa sürede yapılabiliyor.” şeklinde konuştu.

“Pandemide Yatırımları Durdurmayıp, Aksine Artırma Kararı Aldık”

İkinci oturumda Öğr. Gör. Bilal Ayan’ın moderatörlüğünü yaptığı, “Turizm ve Teknolojiyi Birleştiren Platform: Bizigo” başlıklı oturumda Erka Grubu Kurucusu ve CEO’su Serhat Kahraman, şirket kültürünü değiştirerek kurum içi bir girişim olarak oluşturdukları kurumsal seyahat markası Bizigo markası hakkında bilgi verdi. Kahraman, kurumsal seyahat hizmetini dijital platforma dönüştürklerini kaydederek şunları söyledi: “Pandemide geçmiş krizleri analiz ederek bir karar verdik. Bu dönemde yatırımları durdurmayıp aksine artırdık.”

“Mc Robot Uygulaması ile Yüzde 95 Verimlilik Sağladık”

Üçüncü oturumda Prof. Dr. Zeliha Hepkon’un moderatörlüğünde, “Dijital Dünyada İşveren Markası ve IK Verimlilik Çalışmaları” başlıklı oturumda McDonald’s Türkiye İnsan Kaynakları Müdürü Ece Demet Kuran, McDonald’s’ın insan kaynakları sürecinde dijitalleşme ve yapay zekayı nasıl kullandıklarını anlatarak şunları belirtti: “İnsan kaynakları sistemimizde dijital uygulamalar geliştirdik. Mc Robot uygulaması ile yüzde 95 verimlilik sağladık.”

“Sosyal Sorumluluk Şirketlerin DNA’sında Olmalı”

Dördüncü oturumda İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celalettin Aktaş’ın moderatörlüğünde İnternet Çağında Kurumsal Sosyal Sorumluluk” başlıklı oturumda Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı ve Vodafone Vakfı Başkanı Dr. Hasan Süel, Vodofone’un kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetleri hakkında bilgi ve deneyimlerini paylaştı. Şirketlerin toplumsal sorunlara duyarlı olması gerektiğini ifade eden Süel; “Güveni itibarla birlikte düşünmek lazım. Şirketler tüketicilerin kalplerinde ve zihinlerinde yer ederek sürdürülebilirliği sağlayabilir. Sosyal sorumluluk faaliyetlerinde başarısında şirketin DNA’sında bu sosyal fayda bakışı olmalıdır. Bugüne kadar kurumsal sosyal sorumluluk alanında 47 milyon TL’lik bir yatırım yaptık.  4.3 milyon insanın hayatına dokunduk. Dijital teknoloji alanında 110 bin çocuğa kod yazma eğitimi verdik. Biz bu süreçleri profesyonel olarak ele alıyoruz ve ölçümlemeye önem veriyoruz.”  dedi.

“Z Kuşağı Yeniliğin Parçası ve Dahil Olmayı İstiyor”

Beşinci oturumda Doç. Dr. Nihal Kocabay Şener’in moderatörlüğünde, “Dijital Dünyada Tüketiciyi Anlamak” başlıklı bölümde. Akademetre Araştırma ve Stratejik Planlama Şirketi KurucusuDr. Halil İbrahim Zeytin, değer ekonomisinden, an ekonomisine değişen tüketim alışkanlıkları ve dijital teknolojilerin dönüştürücü etkilerini anlattı. Halil İbrahim Zeytin, bugünün geçerli değerinin, deneyimlemeye sahip olmak olduğunu ifade ederek, “Z kuşağı sahip olma yerine kullanmaya daha çok odaklıdır. Bu da dahil olma arzusundan kaynaklanmaktadır. Z kuşağı yeniliğin parçası ve dahil olmayı istiyor.” dedi.

“Salgın Sürecinde Çikolata Tüketimi İki Kat Arttı”

İlk günün son oturumunda İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celalettin Aktaş’ın moderatörlüğünde “GODIVA Dijital Mecra ile Çikolata Aşkının Yayılması” başlıklı oturumda GODIVA CEO’su Nurtaç Ziyal Afridi pandemi sürecinde GODIVA olarak neler yaptıklarını ve stratejilerini paylaştı. Afridi, pandemide mağazalarında sundukları hizmetleri paket hizmet olarak dijital ortamda tüketicilere sunduklarını kaydetti. Afridi, bu dönemde çoklu kanal stratejilerini bu duruma göre düzenleyerek dijitalin sunduğu fırsatları değerlendirmeye odaklandıklarını belirterek şunları kaydetti: “Salgın sürecinde çikolata tüketiminde iki kat artış görüldü. Salgında çikolatanın mutluluk veren hissini evlere taşıma düşüncesi ile sosyal mecralardan şeflerimiz çikolata tarifleri vererek ailelere bu lezzeti taşımak istedik.”

 

“Ciddi Oyun Aslında İletişimcilerin İşidir”

Digidays’in ikinci gününde ilk oturumda Prof. Dr. Oya Şakı Aydın’ın moderatörlüğünde “İnternet Çağında Oyunlaştırmanın Sihirli Gücü” başlıklı oturumda Momentum Digital Media Technologies CEO’su Dr. Mehmet Kemal Özkan, ciddi oyun kavramını ve uygulama alanlarını anlattı. Ciddi oyun kavramının eğitim amaçlı bir içerik olduğunu ve içinde meydan okuma, rekabet gibi olguları da barındırdığını belirten Özkan, “Ciddi oyun kavramı eğlendirme ve hikayeleştirme kavramlarını içermektedir. Savunmadan, sağlık ve eğitime birçok alanda kullanılmaktadır. Bu alanda asıl dönüşüm 2002’de America’s Army oyunu ile oldu. Bu oyun ile ABD asker alma süreçlerini bu oyun ile yaparak belirli nitelikteki insanları daha hızlı ve doğru bir şekilde seçebildi. Ardından firmalarda bundan yararlanma yoluna gittiler. Özellikle yeni nesle ulaşmada bu yöntem çok etkilidir. Aslında bu alan iletişimcilerin işi” diye konuştu.

“İletişim Sürdürebilirliğin En Önemli Aracıdır”

Etkinliğin ikinci bölümünde Prof. Dr. Gülay Öztürk’ün moderatörlüğünde, “Dijital Dünyada Sürdürülebilirlik” başlıklı oturumda, The Zero Point Project Founder Ulaş Bozan, Sürdürebilirliğin bir strateji olduğunu ve insan, marka, STK’ gibi sacayakları üzerinde bir yapıyı ifade ettiğini açıkladı. Bozan, “Sürdürebilirliğin oluşturan tüm unsurların birlikte çalışması gerekmektedir. Biz dijitalin marka ve STK’ların kendilerini anlatmalarına fırsat vermesini sağlayarak,  markanın kendi alanını mecraya dönüştürüyoruz. İnsanlar markanın toplumsal sorumluluklara duyarlı olmasını bekliyor. İletişim, sürdürebilirliğin en önemli aracıdır.” dedi.

“Blockchain Sanat Eserleri Trendi Reklamcılığı da Etkileyecek”

Üçüncü oturumda Dr. Öğr. Üyesi Erdem Tatlı moderatörlüğünde, “Pikselleştiremediklerimizden misiniz?” başlıklı bölümde VMLY&R Creative Group Head Efe Kaptanoğlu, dijital dünyada yaratıcılığın her zaman önemli olacağını kaydederek fikrin önemini koruduğunu ve reklamcıların dijitale fikri nasıl entegre edeceklerine odaklandıklarını vurguladı. Kaptanoğlu, “İnsanları görsel çekicilikle yakalayabiliyorsunuz. Fikrin görsellikle daha çok anlatıldığı bir dönemdeyiz. Dijital dünya, blockchain ile sanat alanına taşındı. Kripto sistemi ile şifrelenmiş sanat eserleri üretiliyor. Bu trend reklamcılığa da sarkacaktır. Bu da iletişim dilini etkileyecektir.” dedi.

“Kripto Sistemi İle Firmalar Evrak Yükünden Kurtulabilir”

Dördüncü bölümde Doç. Dr. Gözde Öymen’in moderatörlüğünde “Dijitalleşmede Bulut Teknolojileri ve Kültürlerarası Çalışma” başlıklı oturumda VMware South Europe, Middle East & Africa Senior Alliance Manager Sercan Akdemir, blockchain teknolojisinin tüm sektörlerde kullanılabileceğini belirterek bununla evrak süreçlerinin dijitale aktarılarak kripto sistemi ile şifrelenmesinin mümkün olduğunu ve bunun da firmalara büyük kolaylıklar sağlayacağını ifade etti. Akdemir, “Yaratıcılık olmadan teknoloji geliştiremeyiz. Farklılıklar, çeşitlilikler yaratıcılık kaynağıdır.” şeklinde konuştu.


“Türk Influencer’lar Daha Etkili”

Beşinci bölümde Prof. Dr. Gülay Öztürk moderatörlüğünde “Dijital Dünyanın Kanaat Önderleri Influencerlar ve Markalar” başlıklı oturumda  Johnson & Johnson Tüketici Ürünleri Grubu Pazarlama Direktörü Alperen Özkan ve Unite.ad Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Arman Acar, Influencer pazarlamanın temel özelliklerini ve dijital mecralarda nasıl uygulandığını anlattılar. Özkan, influencer’ları tüketicinin satın alma yolculuğunda karar vermeyi sağlayan bir fonksiyonda olduğunu ve özellikle kişisel bakım ve güzellik gibi belirli tüketici markalarında yoğun bir şekilde kullanıldığını ifade etti. Influencer’ların yer aldığı pazarın giderek büyüdüğünü kaydeden Özkan, 5 milyon takipçili olan influencer’ların olduğunu ve bunlar sayesinde doğru hedef kitleye ulaşılabildiğine dikkat çekti. Arman Acar ise, Influencer’ların yasal olarak etkileyici yayıncı şeklinde isimlendirildiğini ve bunların satış, bilinirlik, ürün kullanımı gibi çeşitli konularda ihtiyaca göre kullanıldığını belirterek, “Burada marka ve ajans arasındaki karşılıklı uyum ve anlayış çok önemli. Türkiye’deki influencer’lar daha etkili” dedi.

“Sosyal Medya Şöhret ve Hayran Arasındaki Mesafeyi Kaldırıyor”

Digidays’in son bölümünde Prof. Dr. Füsun Alver’in moderatörlüğünde “Sosyal Medyada Şöhret ve Hayran İlişkilerinde Mesafe Sorunu” başlıklı oturumda Aktris Çiğdem Batur, sosyal medyada ünlü ve hayran arasında mesafenin kalkması ile problemler oluşabildiğini belirterek, “Sosyal medyada daha ulaşılabilir olma nedeni ile şöhretin hayranlar nezdinde sıradanlaşması söz konusudur. Sosyal medyada şöhretlere kolaylıkla ulaşılması şöhretin ününün sıradanlaşmasını sağlıyor. Kolay ulaşılabilirlik şöhrete karşı sevgiyi arttırsa da, mesafeyi yok ediyor.” şeklinde konuştu.

Etkinlik, Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Başkanı Prof. Dr. Gülay Öztürk’ün kapanış konuşması ile sona erdi.