İstanbul Ticaret Üniversitesi Facebook İstanbul Ticaret Üniversitesi Twitter İstanbul Ticaret Üniversitesi Instagram İstanbul Ticaret Üniversitesi LinkedIn İstanbul Ticaret Üniversitesi Youtube

Türkiye’de ailenin değişen yapısı araştırıldı

İstanbul Ticaret Üniversitesi ve AREDA Araştırma’nın iş birliğiyle Türkiye’de Aile Yapısının geniş boyutlarıyla ele alındığı bir çalışmaya imza atıldı. Kapsamlı bir anket üzerinden gerçekleştirilen araştırmada: ‘Evlilik ve nikâh durumu, çocuk sahipliği, yaşlı bakımı, aileyi bekleyen tehditler, aile ile ilgili değerler, kadının çalışmasına ilişkin tutumlar, ailenin ekonomik durumu, aile ile ilgili yasalar, aile içi şiddet ve boşanma, iletişim araçlarının aile üzerindeki etkisi ve salgın sürecinde aile’ gibi konular ele alındı.

İstanbul Ticaret Üniversitesi Sütlüce Yerleşkesi Konferans Salonu’nda düzenlenen rapor lansmanında Rektör Prof. Dr. Oğurlu yaptığı açılış konuşmasında Türkiye’de aile ve çocuk konusunda yapılan akademik çalışmaların sürekli artsa da istenen seviyede olmadığını belirterek “Bu konuda yapılan çalışmaları arttırmak lazım” dedi. Prof. Dr. Oğurlu, hazırlanan raporun bu konuda önemli bir öncülük edeceğine inandığını kaydetti.

Ardından raporu hazırlayan akademisyen ekibinde bulunan Prof. Dr. Ömer Çaha, çalışmayı özetledi. “Türkiye’de Ailenin Değişen Yapısı” başlıklı araştırma, başta karar vericiler olmak üzere aile konusuyla ilgilenen herkese zengin malzeme sunacak bulgular içerdi. 26 ilde toplam 2 bin 400 kişi üzerinde gerçekleştirilen araştırmada Türkiye’nin aile yapısına, çocuk sahipliği konusuna, maddi konulardaki bakış açısına değinildi. Birbirinden ilginç sonuçlar içeren araştırma günümüz Türkiye’sinin durumunu gözler önüne serdi.

TÜRKİYE’DE AİLE YAPISI ZAYIFLIYOR

Türk aile yapısının iletişim araçları, tüketim alışkanlıkları, zayıflayan değerler ve ilişkilerin etkisiyle bozulduğuna ilişkin tartışmaların yaşandığı günümüzde Areda önemli bir araştırmaya imza attı.

Araştırma bulgularına göre aile yapısının az veya çok güçlü olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 35,6 iken, aile yapısının zayıfladığını düşünenlerin oranı yüzde 37,1, ailenin tamamen çöktüğünü ifade edenlerin oranı yüzde 11,8 oldu. Ailenin çökme eğiliminde olduğu düşüncesi özellikle düşük eğitimli ve düşük gelir grubuna mensup katılımcılarda öne çıktığı gözlemlendi.

Katılımcıların anket sorularına verdikleri cevaplarla aile yapısının zayıflamasında yoksulluk, şiddetli geçimsizlik, aile içi şiddet ve yeni iletişim araçlarının etkili olduğu görüldü.

NAFAKA VERİLMELİ DİYENLER AĞIRLIKTA

Araştırmada nafaka konusu da gündeme getirildi. Boşanma durumunda erkeğin, boşandığı eşine nafaka vermesi konusunda sorulan soruya “Erkek kadına hiç nafaka vermemelidir” diyenlerin oranı yüzde 20,4 olurken, “Vermelidir” diyenler yüzde 79,6 oranında bir ağırlık oluşturdu.

KIZ ÇOCUĞU İSTİYORUZ

Araştırmada katılımcılar üzerinden “Tek bir çocukları olması durumunda bunun kız mı yoksa erkek mi olmasını istersiniz?” sorgulaması yapıldı. Gelen cevaplara göre katılımcıların yüzde 56,3’ü tek çocukları olması durumunda bunun kız çocuğu olmasını tercih ederken, erkek çocuk tercih edenler tüm katılımcıların yüzde 43,7’sini oluşturdu.

Araştırmaya göre, kadınların erkeklerden belirgin biçimde daha fazla oranda kız çocuğunu tercih ettiği ortaya çıktı. Kız çocuğunu tercih edenlerin oranı kadınlarda yüzde 68,8 iken, erkeklerde yüzde 43,7 oldu. Yine yaşlıların genç kuşaklara, üniversite mezunlarının da düşük eğitimlilere göre kız çocuğunu daha fazla oranda tercih ettiği görüldü. Okula gitmeyenler içinde kız çocuğu tercihi yüzde 32,9 iken, bu oran üniversite mezunlarında yüzde 61,8’e kadar yükseldi.

PARA İHTİYACINDA AKRABALAR SON ÇARE

Aile bireylerinin birbiriyle dayanışması ve yardım isteği de araştırmada masaya yatırıldı. “Birinci derece aile bireylerinden birine ne zaman müracaat ediyorsunuz?” sorusuna araştırmaya katılanların yüzde 70,8’i başının sıkıştığında, yüzde 59,6’sı ise paraya ihtiyacı olduğunda şeklinde cevap verdi.

Araştırmada, maddi ihtiyaç durumunda kimden yardım alındığı konusu da katılımcılara soruldu. “Paraya ihtiyacınız olduğunda öncelikle kime başvurursunuz?” sorusuna, birinci derece aile bireylerine diyenlerin oranı yüzde 59,6 olurken, bankalara diyenler yüzde 20,5, arkadaşlarıma diyenler yüzde 10, devlete başvuracağını söyleyenler yüzde 2,3, akrabalarıma diyenlerin orası ise 0,7 oldu. Araştırma sonuçlarına göre, eğitim düzeyinin yükselmesiyle birlikte zor durumlarda aile bireylerinden birine müracaat etme eğiliminin düştüğü, üniversite mezunlarının devlete veya bankaya müracaat eğiliminde oldukları gözlemlendi.

ARAŞTIRMA NASIL YAPILDI?

Araştırmanın anketi 3-13 Mayıs 2021 tarihleri arasında AREDA Survey tarafından CAWI (Computer Assisted Web Interview) yöntemiyle NUTS-2 istatistiksel bölgeleme sistemine göre seçilmiş 26 ilde toplam 2400 kişi üzerinde gerçekleştirilmiştir.

Araştırmanın sonucunda elde edilen veriler, TÜİK’in cinsiyet, yaş ve eğitim düzeyine ilişkin verilerinin yanı sıra bugün ortaya çıkan parti tercihine göre ağırlıklandırma yapılarak analiz edilmiştir. Verilerin yorumu, frekans dağılımlarının yanı sıra cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi, medeni durum ve ailenin ekonomik durumu gibi değişkenler üzerinden yapılan çapraz analizlere dayanmaktadır.

 

RAPORA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ